ISSN : 1301-5680
e-ISSN : 2149-8156
Turkish Journal of Thoracic and Cardiovascular Surgery     
SUPRAKORONER AORT KAPAK REPLASMANI VE AORTOKORONER BYBASS UYGULANAAN TİP II A HİPERKOLESTEROLEMI OLGUSU
Fikri YAPICI, Fuat BİLGİN, Aykut ŞERBETÇIOĞLU, Kazım ERGÜNEŞ, Nihan YAPICI, Neşe ÇAM, Azmi ÖZLER
Siyami Ersek Göğüs Kalp ve Damar Cerrahisi Merkezi, Haydarpaşa, İstanbul

GİRİŞ

Aort kök genişletmesi teknikleri, tüm aort kökünü tutan masif kalsifikasyonlar nedeniyle uyguladığımız olgu: tip II a hiperkolesterolemi olması, koroner arterlerde anevrizmatik genişlemelerle birlikte 3 damar lezyonu olması ve eşlik eden aort darlığı, yetmezliği nedeniyle kombine cerrahi girişim gerektirmesinin yanında suprakoroner aort kapak replasmanın (küçük boyutlu) uygulanması yönünden ilgi çekici özelliktedir.

Olgu: 33 yaşında, kadın hasta bayılma, yorgunluk,çarpıntı ve 3 aylık göğüs ağrısı yakınmalarıyla kliniğimize başvurusuyla yapılan muayenesinde, TA: 80/40 mmHg, Nabız:105/dk, Aort odağında thrill(+), dinlenmekte 4/6 şiddetinde sistolik ejeksiyon üfürümü saptandı. Fonksiyonel kapasitesi III olarak değerlendirilen hastanın elektrokardiyografisinde, sol ventrikül sistolik yüklenme bulguları ve sol ventrikül hipertrofi kriterleri vardı. Ekokardiyografide; sol ventrikül-aort arasında 90mm Hg gradient 20 aort yetmezliği, 10 mitral yetmezliği saptandı. Koroner anjiografisinde 3 damar lezyonu ve tüm damarlarda anevrizmatik genişlemeler saptanan hastaya; aort kapak girişimi ve aortokoroner bypass operasyonu planlandı.

MATERYAL METOD

Operasyon: Median sternotomi aortik ve tek venöz ile standart kanülasyon, sağ pulmoner venden vent, koroner sinüs yoluyla retrograt kardiyopleji kanülü uygulanmasının ardından perfüzyon başlatıldı. Sistemik orta derecede hipotermi X-klemp topikal, soğuk uygulaması ve antegrat-retrograt kristaloid kardiyopleji ile arrest sağlandı. CxOM1ve OM2 (Sequential),sağ koroner arterlere distal bypasslar yapıldı. Aort kapağının, anulusun, aort kökünün ve sol ventrikül çıkımının ileri derecede sert ve kalsifik olması üzerine yapılabilecek maksimum rezeksiyon yapılarak, ultrasonik aspiratör ile anulus mümkün olduğunca temizlendi. Ardından dar aortun genişletilebilmesi için gore-tex yama kullanılarak 16 numaralı St Jude mekanik protez yerleştirildi. LAD’ye LİMA anastomozu ve Cx proksimal anastomozunun ardından X-klemp alınarak kalp çalıştırıldı ve lateral klemple sağ koroner proksimal anastomozu yapıldı. Perfüzyondan sorunsuz çıkılan hasta 9. günde taburcu edildi.
Olgunun klinik izleminde postoperatif 32. ayında, hastanın II fonksiyonel kapasitede olduğ, göğüs ağrısının olmadığı, telede K/T oranın 0.45 olduğu, aortik gradientin maksimal 47 mm Hg olduğu saptandı.

SONUÇ

Daha önce Belcher ve Ross suprakoroner replasmanı ve perikardiyal yama ile genişletmeyi iki olguda uygulamışlar, Foster ve arkadaşları dar anulusta genişletme operasyonu yapılmadan 17-19 mm aortik protez uyguladıkları olgularda uzun dönemde hemodinamiyi incelenmiştir. Bove, Revuelta ve arkadaşları dar anulusta I. Shiley ve perikardiyal kapaklardaki deneyimlerini aktarmışlardır.
Günümüzde aort kapak replasmanlarında 21 mm altında kapak takılmamaya çalışılsa da aortik kök genişletme operasyonlarının kan ve kan ürünlerinin kullanımını reeksplorasyon riskini arttırması, miyokardiyal iskeminin uzaması yabancı materyalle temasın artması, tromboembolizm riskinin artması, non-koroner sinüste kalsifikasyon varsa kök genişletmenin güçlüğü yönlerinden artması, tromboembolizm riskinin artması non-koroner sinüste kalsifikasyon varsa kök genişletmenin güçlüğü yönlerinden değerlendirilmesi gerekir.
Viewed : 1458
Downloaded : 0