İ.Ü. Kardiyoloji Enstitüsü Kalp Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalında Haziran 1990 ile Nisan 1996 tarihleri arasında büyük damarların transpozisyonu ± ventriküler septal defekt tanısı ile yapılan 74 Arteriyel Switch ameliyatı uygulanmıştır.

MATERYAL METOD

Yenidoğan dönemini geçirmiş olup sol ventrikül basıncı düşük bulunan ve dolayısı ile Arteriyel Switch şansını yitiren 9 hastada yeniden anatomik korreksiyon şansı kazandırmak amacıyla iki aşamalı girişim planlandı. Bu vakalardan 5’ine pulmoner banding ve modifiye Blalock – Taussig şantı, geniş patent duktus arteriosusu olan 3 hastada ise sadece pulmoner banding yapılmıştır. Bir hastada ise dinamik tip sol ventrikül çıkım yolu darlığı nedeniyle tek başına modifiye Blalock-Taussig şant uygulanmıştır. Yeterli genişlikte atriyal septal defekti olan biri dışında bu hastalara yenidoğan döneminde Rashkind balon atriyal septostomi uygulanmıştı. Postoperatif ekokardiyografik incelemelere sol ventrikül yapısı ve septum pozisyonu değerlendirilerek hastaların Arteriyel Switch’e uygun hale gelip gelmediği takip edilmiştir. Ventriküler geometri açısından hastaların tümü 4 gün ile 15 gün arasında Arteriyel Switch ameliyatına hazır hale gelmiş ve bu hastalara iki hafta ile 8 ay arasında değişen süreler içerisinde Arteriyel Switch ameliyatı uygulanmıştır. Hastaların postoperatif dönemleri düşük doz inotropi gereksinimi ve kısa süreli respiratuar destek ihtiyacı ile hemodinamik yönden çok rahat seyretmiştir. Gecikmiş olarak Arteriyel Switch uygulanmış olan 2 hastada (4. ve 8. ayda) postoperatif hafif-orta neoaortik yetersizlik dikkatimizi çekmiştir.

SONUÇ

Bu bulguların ışığında iki aşamalı yaklaşımın erken postoperatif çok iyi sonuçları ve Atriyal Switch’in uzun vadede beklenen sağ ventriküle ve sağ A-V kapak disfonksiyonları ve disritmilerle ilgili komplikasyonlarından uzaklaşmış olmak bakımından tercih edilmesi gereken bir yöntem olduğu inancındayız.