GATA Haydarpaşa Eğitim Hastanesi Kalp Damar Cerrahi Kliniği ‘de Aralık 1987 ile Temmuz 1994 yılları arasında damar yaralanması nedeniyle opere edilen 44 olgu gözden geçirildi. Yaralanmayı izleyen ilk 24 saat içerisindeki başvurular akut olarak değerlendirildi.

44 yaralanmanın 20’si iatrojenik, 21’i ateşli silah, 2’si delici alet nedeniyleydi. İatrojenik yaralanmaların ikisi süperfisyal femoral arterde pseudo anevrizma, biri süperfisyal femoral arter ve femoral ven arasındaki arterio-venöz fistül nedeniyle invaziv girişimden sonra yaklaşık 15-30 gün içinde başvurdular.

İatrojenik kökenli yaralanmaların onu süperfisyal femoral, üçü brakial arterde olup hepsi primer süturla onarıldı. Arteria ve vena iliaca internada maydana gelen yaralanmada ise her ikisi de ligate edildi. A.iliaca externanın yaralandığı üç olgnun birinde primer sütur yeterli oldu. İkisinde ise greftle uç uca anastomoz yapıldı.

Ateşli silahla ve delici aletle oluşan yaralanmaların dördü sadece superfisyal femoral arterde,üçü superfisyal femoral arter ve vende, biri arteria profunda femoraliste, ikisi popliteal arterde, ikisi popliteal arter ve vende, biri a.tibialis posteriorda, biri a. fibularıste, dördü aksiller arterde, ikisi aksiller vende biri ise brakial arter ve vende idi. Tüm venöz yaralanmalar primer süturla onarıldı. Arteryel yaralanmaların onbeşine safen greft interpozisyonu, ikisine primer sütur, ikisine de ligasyon uygulandı. Bir olguya ayrıca fasyatomi de yapıldı. Fasyatomili olguya postoperatif 20. günde metatarsal düzeyde amputasyon yapıldı. Bir olguda postoperatif birinci ayda arterio-venöz fistül gelişti. İkinci bir operasyonla onarıldı. Bir olguda greft enfeksiyonu gelişti. Tedaviye cevap verdi. Mortalite olmadı.

Sonuç olarak vasküler yaralanmalarda mortalite ve morbiditenin azalması için olguların kanama kontrolleri acilen yapılarak en yakın vasküler cerrahi merkezine gönderilmelerini öneriyoruz.