En önemli etiolojik nedenler antikoagülan kullanımı postperikardiyotomi sendromu ileri derecede mediastinal drenaj ve koagülasyon bozukluklarıdır. Klinik başlangıcının belirsizliği yanında dispne göğüs ağrısı, iştahsızlık, mental konfüzyon ve hatta koma görülebilir. Radyolojik olarak tamponad bulgusunun olmadığı ancak kliniğin tamponad ile uyumlu olduğu olgularda tanı ekokardiografi ile doğrulanmalı pulmoner emboli myokard yetmezliği ve septik şok ile ayırıcı tanısı yapılmalıdır. Perikadiosentez tanı yanında çoğunlukla geçici klinik düzelmeler sağlamasına rağmen kalıcı tedavi yöntemi cerrahidir.
Kliniğimizde 1989-1994 tarihleri arasında yapılan 750 kardiak cerrahi operasyonundan sonra 7 alguda geç kardiak tamponad saptanırken diğer merkezlerde opere edilip klinğimize başvuran 2 olguda da tamponad saptanmıştır. Dokuz olgunun 5inde antikoagülan tedavi, 1inde üremik perikardit (Hipertansif Nefrosklerozis) 1inde postperikardiyotomi, 1inde pace-maker telinin çekilmesi sonrasında sağ ventrikül yaralanması 1inde malign kardiyak tümör etiolojik neden olarak saptanmıştır. Olguların 7sine subxyphoid, 1ine mediastinel (pace-maker teline bağlı tamponad), 1inde ise sol torakotomi ile cerrahi girişim yapılmış olup mortalitemiz yoktur.
Sonuç olarak, kardiyak cerrahiden sonra geç tamponad radyolojik olarak saptanamayan ancak kliniğin uyumlu olduğu olgularda mutlaka ekokardiografi ile değerlendirilmelidir; çünkü tanımlanamazsa büyük olasılıkla mortaliteye sebep olurken, tanı konulan olgularda sonuçlar yüz güldürücüdür.