Materyal ve Metod: Hastanemizde Ocak 1998 Aralık 2002 tarihleri arasında yatan aktif akciğer tüberkülozlu hastalardan hidropnömotoraksın eşlik ettiği 17 olgu retrospektif olarak gözden geçirildi. Bu olguların 14ü erkek, üçü kadın ve yaş ortalaması 23.8 ± (20-52) idi. Olguların 11i HPTlı idi, altı olguda tüberküloz tedavisi sırasında HPT saptandı. Oniki olguda sağda, beş olguda solda HPT vardı. Bir olguda cilde fistül de görüldü. Radyolojik yaygınlık bir olguda hafif, beş olguda orta ve 11 olguda ileri düzeydeydi. Akciğer grafisinde, altı olguda kavite ve bir olguda milier görünüm vardı. Plevral sıvı analizi yapılabilen 14 olguda LDH düzeyi 1767 ± 944 U/L, protein miktarı 5.2 ± 1.4 g/dL ve glikoz düzeyi 31.7 ± 22.6 mg/dL idi. Üç olguda plevral sıvıda da M. tuberculosis saptandı.
Bulgular: Olguların tümüne tüp torakostomi ve sualtı drenajı uygulandı. Drenaj süresi açık dren uygulaması yapılanlarda daha uzundu (p = 0.014). Olguların hiçbirine irrigasyon veya intraplevral fibrinolitik ilaç uygulaması yapılmadı. Tedavi sonrası 10 olguda plevral kalınlaşma gözlendi. Bunların dördüne dekortikasyon ameliyatı yapıldı. Bu olguların birine sağ pnömonektomi de yapıldı. Tedavi sonrası görülen rezidüel plevral kalınlaşma plevral sıvı glikoz düzeyi ile ilişkiliydi (p = 0.04).
Sonuç: Tüberküloz prevalansının yüksek olduğu ülkelerde HPT komplikasyonu yönünden dikkatli olmalı ve bu olgularda uygun ve yeterli tedavi ile beraber plevral drenaj da uygulanmalıdır. Gereken olgulara da zamanında cerrahi girişim yapılmalıdır.