ISSN : 1301-5680
e-ISSN : 2149-8156
Turkish Journal of Thoracic and Cardiovascular Surgery     
Patent Duktus Arteriosus’da Klinik Yaklaşımımız*
Şenol YAVUZ, Mustafa MAVİ, A. Hakan VURAL, Tamer TÜRK, İ. Ayhan ÖZDEMİR
Bursa Yüksek İhtisas Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi Kliniği, Bursa

Abstract

Division of patent ductus arteriosus(PDA) as approach of treatment is a suitable option because of recanalization problem. We operated on 14 patients with isolated PDA at our clinic between January 1994 and February 1996. The mean age 6.1 years (range, 1,5 to 18 years). There were 9(64%) cases of frequent recurrent infection, 1 (7%) case of postpartum dyspne as major symptoms.

Diagnosis of all patients were made by physical examination and echocardiography. Catheterization study was done in 8 cases to research additional pathology. Operation was made through standard posterolateral thoracotomy. Division was performed by 3 clamp (1 straight and 2 angled fine-toothed Pott’s) technique. There were no operative mortality and complications. Mean follow -up time of patients was 12.4 months (1-24 months). There were no early and /or late morbidity and mortality.

We believe that, particularly in the childhood and the adolescent, technique of division may be used safely to overcome late complications such as recurrence of ductal patency and false aneurysm.

Patent duktus arteriosus (PDA)’un ilk başarılı cerrahi kapatılması 1939 yılında Gross ve Hubbart tarafından yapılmasından bu yana divizyon ve ligasyon standart bir operasyon olmuştur [1,2].

Çocuklarda ve yetişkinlerde multipl sütür ligasyonu ile rekanalizasyon ve anevrizma oluşumu bildirilmiştir [3]. Günümüzde, neo natal dönemin üzerindeki hastalarda, divizyon ve sütür ile kapatma kabul edilen bir tekniktir [4].

Bu yazıda son 2 yılda çocukluk ve yetişkin çağında PDA’lı olgularda cerrahi girişim olarak uyguladığımız divizyon tekniği ile ilgili klinik deneyimimiz rapor edilmiştir.

Methods

Bursa Yüksek İhtisas Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahi Kliniğinde Ocak 1994 ile Şubat 1996 tarihleri arasında 14 olguya izole PDA tanısı ile müdahale edildi. Olgularımızın 10 (%71)’u kız 4 (%29)’ ü erkek idi. Olgularımızın yaşları l, 5 ile 18 arasında ( ortalama 6,1 yaşında) olup %70’i 7 yaşından küçüktü. Major semptom olarak 9 (%64) olguda sık tekrarlayan enfeksiyon, l (%7) olguda postpartum nefes darlığı ve halsizlik mevcut idi.

Olguların tümünde tanı fizik muayene ve Ekokardiyografi ile konuldu. 8 olguya ek patolojiyi araştırmak için kateter çalışması yapıldı.

Cerrahi Teknik:

Standart posterolateral torakotomi ile toraksa girildi Akciğerler retrakte edilip desendan aort üzerinden mediastinal plevra açıldı. Rekürren larengial sinire zarar vermemeye çalışılarak duktus ortaya çıkarıldı. Duktus tam mobilize edildikten sonra, ciddi pulmoner hipertansiyon olmasa bile duktus geçici olarak parmakla oklüde edildi. Eğer hipotansiyon, bradikardi ve diğer aritmiler yoksa divizyona karar verilerek duktusa vasküler klempler güvenle kondu. Duktus üzerine ortaya tam kat olarak bir düz, aort ve pulmoner arter tarafına da iki ince dişli dar açılı Pott’s klemp (üç klemp tekniği) konuldu. Ortadaki düz klemp alınıp duktus eksize edildi. Kesilen her iki uçun kapatılması iki sıra nonabsorbabl sütürle( 5-0 prolen) sağlandı.

Results

Olgularımızda operatif mortalite saptanmadı.Hiçbir olgumuzda transekte edilen duktus uçlarında kanama problemi olmadı.Duktusun diseksiyonuna bağlı hiçbir komplikasyona rastlanmadı.Olgularımız 1 ile 24 ay (ortalama 12.4 ay) izlendi.Takipte hiçbir olguda komplikasyon ve gieç mortalite saptanmadı.

Discussion

Patent duktus arteriozusun ilk başarılı ligas yonu 1939 yılında Robert Gross tarafından gerçekleştirilmiştir [1]. Bu girişim düşük morbi dite ve mükemmel uzun dönem sonuçlarıyla etkili bir girişim olarak süregelmiştir. PDA'nın divizyon ve sütür ile kapatılması, günümüzde neonatal dönem üzerindeki çocuklarda ve yetişkinlerde kabul edilmiş bir tekniktir. Mortalite esas itibariyle yoktur ve morbitide çok düşüktür [4]. Bizim de olgularımızda operatif morbidite ve mortalite saptamadık.

PDA' lı birçok çocuk ve genç yetişkinde sol 2. interkostal aralıktaki devamlı üfürüm (diğer defektleri düşünmüyorsak) invazif girişimleri gerektirmez. İki boyutlu ekokardiyografi, PDA'yı gösterebilir. Kardiyak kateterizasyon ve anjiokardiyografi, pulmoner vasküler rezistansı yüksek olan ilave anomali düşünülen olgularda yapılmaktadır.

PDA'nın mevcudiyeti cerrahi kapatılma veya diğer girişimler için başlı başına bir endikas yondur [5,6]. Küçük PDA endokardit riskini önlemek için kapatılmalıdır. Orta çaplı PDA konjestif kalp yetersizliği semptomlarını kontrol etmek, uzun dönem kalp ve akciğer komplikasyonlarını önlemek için kapatılmalıdır [7]. Geniş PDA hayatı tehdit eden kardiyopul moner yetersizliğe karşı kapatılmalıdır.

Prematür infantlarda duktusun spontan kapan ması veya farmakolojik bir ajanla indüklenerek duktusun kapatılma olasılığı karşısında cerrahi endikasyonda titiz davranılmalıdır. Eğer bu olgularda PDA küçük ve semptom yoksa PDA'nın spontan kapanması olasılığı ile olgu izlenebilir. Duktus geniş fakat semptomlar tedavi edilebilir durumda ise duktusun kapatılması amacıyla indometazinle indüklenir. Semptomlar varsa cerrahi endikasyon düşünül melidir. Çocuk veya yetişkin çağda PDA bulunması mortalitenin artışı ve endokardit riskinden dolayı cerrahi kapatma için yeterli bir endikasyondur. PDA 12 ayın üzerindeki tüm olgularda mutlaka veya tanı konur konmaz kapatılmalıdır. Ciddi hipertansiyon duktal şantın tersine dönmesi ile birlikte olursa kapatma yüksek mortalite taşır ve semptomlar düzelmez. Bizim olgularımızda böyle bir durumla karşılaşılmadı. Bir olgumuz ileri yaşta idi. Diğer olguların hepsi okul öncesi çağdaydı.

PDA'nın cerrahi olarak ilk ligasyonu Gross ve Hubbart tarafından rapor edildiğinden bu yana PDA oklüzyonu için birçok teknikler tanımlan- mıştır. Basit ligasyon, multipl transfiksiyon, titanyum klip oklüzyonu, daha sıklıkla diviz yon bunlar arasında olup çok düşük mortalite ve morbitide ile yapılmaktadır [2,6,8, 9]. Prematür infantlarda PDA'nın cerrahi olarak kapatılması ya metal kliplerle ya da tek bir ligatürle gerçekleştirilebilir. Miadında doğan bebeklerle daha yukarı yaştaki olgularda ise ya ligasyon ya da divizyon ile kapatılabilir.

İzole PDA'nın kapatılması günümüzde güvenle başarılabilmektedir. PDA'nın kapatılmasında ligasyon tekniği divizyona göre daha hızlı ve daha kolay tamamlanabilen bir cerrahi yaklaşımdır. Genellikle daha az diseksiyon, daha az mobilizasyon ve daha az retraksiyon gerektirir. Operatif mortalite kritik derecedeki yeni doğanlarda bile sıfıra yaklaşmaktadır. Ligasyonun yukarıdaki avantajlarına karşın bazı endişeler ve tartışmalar mevcuttur. Bunlar artmış rezidü riski ve rekanalizasyondur [10, 11]. Prematür infantlarda hastane mortalitesi ve uzun süreli sonuçlar, primer hastalığın varlığı na, ilave anomaliler ve prematüreliğin derecesi ne bağlıdır. Kalsifiye duktuslu yaşlı hastalarda mortalite artmaktadır ve uzun süreli sonuçlar ise kötüdür. Ciddi pulmoner hipertansiyonlu ve şantı tersine dönmüş olgularda sonuç daha da kötüdür [12].

Anevrizma hem ligasyon hem de divizyonda rapor edilmiştir [13-16]. Anevrizma oluşumun- da rekanalizasyon esas sebeptir. Sütürlerin damar duvarını kesmesi sonucu oluşabilir. Rekanalizasyon oluşumu durumunda infeksi yon görülmesi, patojenik ilişkiyi ifade etmek açısından önemlidir. Postoperatif anevrizma gelişen olgularda mortalite yüksektir.

Chicago'daki Children's Memorial Hospital'de 1108 olguluk serinin 46 yıllık incelenmesinde reoperasyona yol açan major komplikasyonlar; kanama (%0.3), yetersiz ligasyona bağlı rekürren PDA (%0.09) dır. Anevrizma bildiril memiştir [4]. Vietnamdaki Viet Duc Hospital'de 1960-1979 yıllarında ligasyon yapılan 100 PDA olgusunda %5 rekürrens elde edilmiştir [15]. Bu zamandan beri, divizyon uygulanan 900 olguluk seride rekürrens saptanmamıştır.

Cleveland Clinic'te ortalama 18 yıllık uzun süreli takibi içeren 117 erişkin hastayı içeren bir çalışmada PDA'lı hastaların 2/3'ü cerrahi kapatma, 1/3'ü medikal tedavi edilmiştir. Burada sonuçlar karışıktır. Çünkü çalışma populasyonu farklı cins ve yaşta olup duktus boyutları farklıdır [17].

PDA'lı adultlarda pulmoner hipertansiyon sıktır. Bir seride %21-87 kadar oran bildirilmek tedir. Bu duktus bölgesinde strüktürel yapılara bağlıdır. Duktus bazen çok büyük çaplara ulaşabilmektedir. John ve ark. serisinde %50 ye kadar oluşmuştur [18]. Kalsifikasyon oluşumu adult duktuslarda sıktır. Duktusa klemp uygulama sırasında katastrofik hemoraji riskini arttırmaktadır ve bu olgularda enfektif endo kardit oluşumu %4 kadardır.

PDA'nın kateter laboratuarlarında kapatılması yöntemi ilk olarak 1967 yılında Werner Portsman tarafından ileri sürülmüştür [19]. Ancak oklüzyonda kullanılan Ivalon tıkacın 18F (= 6 mm) sheath-introducer'in kullanılması hem hasta yaşının büyük olması gerekliliği hem de sıklıkla arteriyel komplikasyonlara yol açması bu yöntemin yaygınlığını azaltmıştır [20]. PDA'nın "çift şemsiye" protezi kullanıla rak transkateter yolla kapatılması cerrahi girişime iyi bir alternatif oluşturmakta ve uygulama yöntemindeki gelişmelere paralel olarak yeni çalışmalarla %90'ı aşan tam oklüzyon başarıları bildirilmiştir [21-25]. Bu uygulama ülkemizi de içeren birçok merkezler de giderek artan şekilde kabul görmektedir [26, 27]. "Çift şemsiye" pulmoner arterden bir kateterle yönlendirilir kısmen duktusta kısmen pulmoner arterde gevşetilir. Kateter geniş boyutları yüzünden bu teknik 3 yaşın altındaki olgularda sınırlıdır. "Çift şemsiye" embolizas yonu, endokardit, mekanik hemoliz ve rezüdüel duktal akım bu işlemin komplikas yonlarındandır [21-23, 28,29]. Perkütanöz kateter oklüzyonu (Rashkind) henüz cerrahi girişimlerin herhangi biri kadar güvenilir bulunmamıştır. Uygun olgu seçimi durumunda cerrahiye kıyasla avantajlı görülmektedir. Ülkemiz açısından bugün en önemli problem bu girişimin maliyetinin cerrahiye kıyasla iki kat fazla olmasıdır [20]. Günümüzde ne şem siye ne de clamshell cihazları genel kullanım için lisanslıdır. "Coil" ler aktif olarak kullanım daki tek cihazlardır. PDA'nın oklüzyonunda coil'lerin kullanımı ile ilgili uzun dönem sonuçları mevcut değildir fakat sonuçlar ümit vericidir [30-32].

PDA'nın video-torakoskopik olarak kliplenmesi ve ligasyonu ile ilgili çalışmalar mevcuttur fakat birçok sorulara cevap verilememektedir [33]. Video-torakoskopik ligasyon tekniği, frag mantasyon ve rüptür için yüksek riskte olma yan küçük PDA'lı olgularda en çok uygulanabi lir [34,35]. Küçük serilerden elde edilen bilgilere göre erken sonuçlar yeterli kapanma göstermekte, hastane yatış süresini kısaltmak tadır.

Zor PDA'ların cerrahi tedavisinde alternatif yaklaşımlar bildirilmiştir [36-38]. İntraperikar diyal sol pulmoner arter kontrolü, proksimal ve distal aortik klemp ile birlikte sol göğüs yaklaşımı özellikle adultlarda tehlikelidir.

Çünkü spinal kord injürisi tehlikesi vardır. Uygunsa sol bypass yapılması akıllıdır. Median sternotomi ile hipotermik sirkulatuar arrest ana pulmoner arter yoluyla yaklaşımı sağlar. Derin hipotermik arrest altında sol torakotomi, aortik ark ve desenden torasik aortayı tutan kompleks olgularda etkili olarak kullanılan cazip bir yaklaşımdır.

Divizyon tekniği daha çok zaman ve daha çok efor, daha geniş bir kontrol gerektirir. Böylece daha fazla diseksiyon, daha fazla mobilizasyon ve daha fazla retraksiyon yapılır. Bununla birlikte, duktusun transekte edilen uçlarının ayrılması ve iyice görülmesi, duktusun tam olarak kapatılmasına olanak sağlar. Sonuç olarak; duktal açıklık rekürensi ve anevrizma gibi geç komplikasyonların üstesinden gelmede divizyon tekniğinin çocukluk ve yetişkin çağda güvenle kullanabilecek bir seçenek olduğu kanısındayız.

References

1) Gross RE, Hubbart JP: Surgical ligation of a patent ductus arteriosus: result of first successful case. JAMA 1939; 112: 729-731.

2) Wright JS, Newman DL: Ligation of the patent ductus: Technical considerations at different ages. J Thorac Cardivasc Surg 1978; 75: 695-698.

3) Levitsky S, Fisher E, Vidyasugar D, et al: Interruption of patent ductus arteriosus in premature infants with respiratory distress syndrome. Ann Thorac Surg 1976; 22: 31-134,

4) Mavroudis C, Backer CL, Gevitz M: Forty-six years of patent duktus arteriosus division at children's Memorial Hospital of 4. Chicago. Standards for Comparison. Ann Surg 1994; 220: 402-410.

5) Nadas AS, Tyler DC: Pediatric Cardiology. Philadelphia, Saunders 1972, pp 405-426.

6) Levitsky S, Hastrieter AR: Cardiovascular surgical emergiencies in the first year of life. Surg Clin North Am 1971; 52: 61.

7) Hali GS, Helmworth JA, Scherider JT, et al Premature infants with patent ductus arteriosus and respiratory distress. Selection for ductal ligation. Ann Thorac Surg 1976; 22:146,150.

8) Miles RH, DeLeon SY, Muraskas J, et al: Safety of patent ductus arteriosus closure İn prematüre infants without tube thoracostomy. Ann Thorac Surg 1995; 59: 668-670.

9) Kron IL, Mentzer RM, Jr, Rheuban KS, Molan SP: A simple, rapid technique for operative closure of patent ductus arteriosus in the premature infant. Ann Thorac Surg 1984; 37: 422.

10) Sorenson KE, Kristensen BO, Hansen OK: Frequncy of occurrence of residual ductal flow after surgical ligation by color-flow mapping. Am J Coll Cardiol 1991; 67; 653-657.

11) Daniels SR, Reller MD, Kaplan S: Recurrence of patency of the ductus arteriosus after ligation in premature infants. Pediatrics 1984; 73: 56-61.

12) Gaynor JW, Sabıston DC, Jr.: Patent duktus arteriosus: Sabıston DC, Jr and Spencer FC (eds) Surgery of the chest, Philedelphia, Saunders, 1990 pp: 1128-1134.

13) Hess J, Bink-Boelkens MT, Dankert J: Myotic aneurysm at site of formerly ligated ductus arteriosus caused by infective endocarditis. Br Heart J 1982; 47: 103-105.

14) Wood AE, Stevenson HM, Cleland J: Aortobronchial fistula: a late complication of division of the persistent ductus arteriosus. Ann Thorac Surg 1984; 38: 402-405.

15) De DH, Pezzela AT: Aneurysm following ligation of patent ductus arteriosus. Tex Heart Ins J1995; 22: 324-326.

16) Egami J, Tada Y, Takagi A, Şato O, Idezuki Y: False aneurysm as a late complication of division of a patent ductus arteriosus. Ann Thorac Surg 1992; 53: 901-902.

17) Fisher RG, Moodie DS, Sterba R, et al: Patent ductus arteriosus in adults-long-term follow- up: nonsurgical versus surgical treatment. J Am Coll Cardiol 1986; 8: 280-284.

18) John S, Muralidharan S, Jairaj PS, et al: The adult ductus: Review of surgical experience with 131 patients. J Thorac Cardiovasc Surg 1981; 82: 314-319.

19) Portsman W, Wierny L, Warnke H, et al: Catheter closure of patent ductus arteriosus: 62 cases without thoracotomy. Radiol Clin North Am 1971; 9: 203-207.

20) Aydoğan Ü, Cantez T, Dindar A: Duktus arteriozus açıklığının kateterizasyon yöntemiyle kapatılması; olgu seçimi, uygulama tekniği ve komplikasyonlar. GKD Cer. Derg 1992; 1: 107-111.

21) Rashkind WJ, Mullins CE, Hellenbarnd WE, Tait MA: Nonsurgical closure of patent ductus arteriosus: Clinical application of the Rashkind PDA occluder system. Circulation 1987; 75: 583-592.

22) Dyck JD, Benson LN, Smallhorn JF, Laughin PR, Freedom RM, Rowe ED: Catheter occlusion of the persistently patent ductus arteriosus. Am J Cardiol 1988; 62:1089-1092.

23) O'Laughlin MP, Nihill MR, Mullins CE: Patent ductus arteriosus occlusion: results in 205 procedures. Circulatin 1990; 82(supp III): 582.

24) Rashkind WS, Cuaso CC: Transcatheter closure of patent ductus arteriosus: successful use in 3,5-kilogram infant. Pediatr Cardiol 1979; 1: 3-7.

25) Ali Khan MA, Mullins CE, Nihill MR, et al: Percutaneous catheter closure of the ductus arteriosus in children and young adults. Am J Cardiol 1989; 64: 218-223.

26) Aydoğan Ü, Cantez T, Meriç M, et al. Üç olgu nedeni ile açık duktus arteriozusun cerrahi olmayan yöntemle kapatılması. Türk Kardiyol Dern Arş 1992; 20: 62-64.

27) Bilgiç A, Çeliker A, Özbarlas N: Transkateter yolla duktus arteriozus açıklığının kapatılması. Türk Kardiyol Dern Arş 1992; 20: 162-165.

28) Musewe NN, Beason LN, Smallhorn JF, Freedom RM: Two dimentional echocardiog- raphic and color flow doppler evalution of ductal occlusion with the Rashkind prosthesis. Circulation 1989; 80: 1706-1710.

29) Ladusans EJ, Murdoch I, Franciosi J: Severe haemolysis after percutaneous closure of a ductus arteriosus (arterial duet). Br Heart J 1989; 61: 548-551.

30) Gianturco C, Anderson JW, Wallace S: Mechanical device for arterial occlusion. Am J Radiol 1975; 124: 428-432.

31) Loyd TR, Fedderly R, Mendelsohn AM, et al: Transcatheter occlusion of the patent ductus arteriosus vvith gianturco coils. Circulation 1993; 88(partl): 1412-1420.

32) Cambier PA, Kirby WC, Wortham DC, Moore JW: Percutaneous closure of the small ((2.5) patent ductus arteriosus using coil embolization. Am J Cardiol 1992; 69: 815-821.

33) Tostado RAA, Millian MA, Tovar LA, Shuchleib S, Tostado RA, Chousleb A. Thoracoscopic clipping and ligation of a patent ductus arteriosus. Ann Thorac Surg 1994; 57: 755-757.

34) Mc Carthy ]F, Hurley JP, VVood AE: Imaged thoracoscopic surgery: patent ductus arteriosus ligation. Eur J CardioThorac Surg 1994; 8(2): 108-109.

35) Burke RP: Video-assisted thoracoscopic surgery for patent ductus arteriosus. Pediatrics 1994; 93 (5): 823-825.

36) Gonvalces-Estella A, Perez-Villoria J, Gonzalez- Reoya F, Gimenez-Mendez JP, Castro-Cels A, Castro-Llorens M: Closure of a complicated ductus arteriosus through the transpulmonary route using hypothermia. Surgical considera- tion in one case. J Thorac Cardiovasc Surg 1975; 69:698-702.

37) O'Donovan TG, Beck W: Closure of the complicated patent ductus arteriosus. Ann Thorac Surg 1978; 25:463-465.

38) Wernly JA, Ameriso JL: Intra-aortic closure of the calcified patent ductus: a new operative method not requring cardiopulmonary bypass. J Thorac Cardiovasc Surg 19