Tayyar SARIOĞLU, Mehmet S. BİLAL, Barbaros KINOĞLU, Ayşe SARIOĞLU, Atıf AKÇEVİN, Ahmet ÖZKARA, Rüstem OLGA, Aydın AYTAÇ
Kliniğimizde biri 8, diğer ikisi 14 yaşında toplam 3 hastaya aortoventriküloplasti yöntemiyle aort kapak replasmanı uygulandı. Hastalarımızın birinci ve ikincisinde, valvüler ve anüler aort darlığı, üçüncüsünde ise, buna ilave olarak, tünel şeklinde subvalvuler darlık ve aort koarktasyonu bulunmaktaydı. İkinci hasta, 5 yıl önce açık aortik valvotomi operasyonu geçirmişti. Transaortik sistolik gradyent ölçümleri sırasıyla 144, 90 ve 200 mmHg; aort anulus çapları ise 12, 15 ve 13 mm idi. AVP yöntemiyle, sırayla 19 m. Carbomedics, 23 mm Duramedics ve 23 mm St. Jude mekanik kapak protezleri ile replasman gerçekleştirildi. Üçüncü hastada aynı seansta transsternal olarak patch aortoplasti yöntemiyle aort koarktasyonu giderildi. Bütün hastalar postoperatif sinüs ritminde olup, postoperatif seyirleri problemsizdi. Üçüncü hastada, interventriküler yamadan, hemodinamik önemi olmayan minimal soldan sağa geçiş, ikinci hastada ise sağ ventrikül çıkımında hafif darlık dışında bir komplikasyon görülmedi. Sırasıyla 5 yıl, 3 yıl ve 2 ay olan takip sürelerinde bütün hastalar yakınmasız olarak NYHA class I durumdadır. Kanımızca aortoventriküloplasti operasyonu ile aort kapak replasmanı çocuk yaş grubunda yüksek riskli bir ameliyat olmayıp, çok iyi erken ve geç dönem sonuçlarıyla uygulanabilir.