ISSN : 1301-5680
e-ISSN : 2149-8156
Turkish Journal of Thoracic and Cardiovascular Surgery     
Göğüs içinde tekstiloma: Nadir bir göğüs komplikasyonu
Sami Karapolat, Alaaddin Buran, Atila Türkyılmaz, Celal Tekinbaş
Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı, Trabzon, Türkiye
DOI : 10.5606/tgkdc.dergisi.2017.14164

Yetmiş yedi yaşında kadın olgu ateş, öksürük ve balgam yakınmaları ile kliniğimize başvurdu. Olgunun öyküsünden 10 ay önce koroner baypas ameliyatı geçirdiği ve bu yakınmaların da ameliyattan dört ay sonra başladığı öğrenildi. Fizik muayenesinde sol hemitoraks üst arka alanında oskültasyonda solunum sesleri azalmış idi. Akciğer grafisinde sol üst zonda düzgün sınırlı opasite görülmesi üzerine çekilen toraks tomografisinde sol üst lob apikoposterior segment komşuluğunda, plevral tabanlı olarak yerleşmiş, yuvarlak sınırlı, içerisinde hava inklüzyonları içeren 50x37 mm boyutunda kitle tespit edildi (Şekil 1). Fiberoptik bronkoskopi sonucu normal idi. Doku tanısına ulaşabilmek amacı ile yapılan transtorasik ince iğne aspirasyon biyopsisi sonuç vermedi. Ön tanılar arasında akciğer apsesi, primer akciğer malignitesi ve tekstiloma düşünülen olguya genel anestezi altında torakoskopi yapılması planlandı. Ancak plevral aralıkta yeterli boşluk oluşturmayan dens yapışıklıklar nedeni ile lezyon komşuluğunda posterior yerleşimli mini torakotomi kesisi uygulandı. Keskin ve künt diseksiyonlar ile yapışıklıklar giderildi. Sol hemitoraks apikal bölgede posterior yerleşimli ampiyem kesesi görünümünde kitle görüldü. Ampiyemektomi planlanan olguda işlem sırasında ampiyem kavitesi açıldı, pürülan materyal ile birlikte bir adet büyük cerrahi gazlı bez çıkarıldı. Ameliyat sonrası dönemde herhangi bir sorun oluşmayan olgu dördüncü gün tabucu edildi.

Şekil 1: (a) Olgunun arka-ön akciğer grafisinde sol üst zonda düzgün sınırlı opasite, (b) toraks tomografisinde ise sol hemitoraksta plevral tabanlı olarak yerleşmiş, yuvarlak sınırlı ve içerisinde hava inklüzyonları içeren kitle lezyonu görülmektedir.

Göğüs cerrahisinin nadir ve tehlikeli komplikasyonlarından biri olan tekstiloma ameliyat esnasında vücut içerisinde unutulmuş cerrahi gazlı bez ve bunun çevresinde gelişen yabancı cisim reaksiyonunu belirtmektedir.[1] Bu gazlı bezlerin çevresinde oluşan enflamasyon fibrinöz reaksiyonu tetiklemekte ve süreç lokalize apse oluşumu ile sonuçlanabilmektedir. Olgularda sıklıkla göğüs ağrısı, öksürük, balgam ve ateş gibsi yakınmalar görülür. Fizik muayenede çoğunlukla tanısal bilgi elde edilemeyen tekstilomaların radyolojik olarak en iyi değerlendirilme yöntemi bilgisayarlı tomografidir ve burada küçük hava kabarcıkları içeren spongiöz görünüm karakteristiktir. Tekstilomaların ayırıcı tanıları arasında akciğer apsesi, komplike hematom ve primer akciğer malignitesi yer almaktadır. Transtorasik ince iğne aspirasyon biyopsisi ile pamuk liflerinin gösterilmesi tanı konulmasını sağlayacaktır.[1] Tespit edilir edilmez semptomatik olup olmamasına bakılmaksızın çıkarılmaları gereken tekstilomalar önemli bir medikolegal sorundur.[2] Tekstilomaların önlenmesinde radiopak belirteçli gazlı bezlerin kullanılması ve ameliyat öncesi ve bitiminde kapama işlemine geçilmeden önce gazlı bez sayımlarının dikkatli bir şekilde yapılması önem arz etmektedir. Bununla birlikte Gawande ve ark. nın[3] çalışmasında vücut boşluklarında yabancı madde kalan olguların %88’inde ameliyatlar sonlandırılır iken malzeme ve gazlı bez sayımı yapılmasına rağmen yanlışlıkla sayının tam olarak bulunduğu belirtilmiştir. Bu nedenle acil ameliyatlar, ameliyat yönteminde oluşan planlanmamış değişiklikler ve büyük vücut kütle indeksine sahip riskli olgularda gazlı bez sayımı tam dahi olsa cerrahi bölgenin yabancı cisim açısından gözden geçirilmesi ideal yaklaşım şekli olarak gözükmektedir.

Çıkar çakışması beyanı
Yazarlar bu yazının hazırlanması ve yayınlanması aşamasında herhangi bir çıkar çakışması olmadığını beyan etmişlerdir.

Finansman
Yazarlar bu yazının araştırma ve yazarlık sürecinde herhangi bir finansal destek almadıklarını beyan etmişlerdir.