Çalışma planı: Ocak 2001-Nisan 2004 ayları arasında osteal ve/veya ana koroner damar lezyonu (%50 ve üzeri darlığı olan) nedeniyle atan kalpte koroner bypass cerrahisi yapılan 26 hasta (19 erkek, 7 kadın; ort. yaş 64±4; dağılım 45-68) geriye dönük olarak değerlendirildi. Hastalardan üçünde sol osteal, birinde hem sol hem sağ osteal, 22sinde sol ana koroner damarda darlık vardı. Hastalar, ameliyat öncesi, ameliyattan sonra 2. ve 24. saatlerdeki kreatin fosfokinaz-MB düzeyleri; ameliyat öncesi ve sonrası ilk saatteki, 1. ve 6. günlerdeki elektrokardiyografik özellikleri; inotropik ve intraaortik balon pompası ihtiyacı; ekstübasyon, yoğun bakım ünitesi ve hastanede kalış süreleri; mortalite, morbidite ve ilk 30 gündeki takip sonuçları açısından değerlendirildi.
Bulgular: On iki hastada acil veya öncelikli olarak ameliyat uygulandı. İnfarktüs sonrası anjinası ve düşük kalp debisi ile acil ameliyata alınan bir hastada, düşük kardiyak debi sebebiyle inotropik destek ve intraaortik balon pompası gereği doğdu. Bu hasta şifa ile taburcu edildi. Diğer 25 hastanın ikisinde gelişen atriyal fibrilasyon dışında morbidite görülmedi. Hastalar ortalama 6. günde taburcu edildi. Ameliyat sonrası ilk 30 günlük takiplerde tekrar hastaneye yatış, mortalite ve morbidite saptanmadı.
Sonuç: Çalışmamızın bulguları, osteal veya ana koroner damar lezyonu bulunan olgularda atan kalpte koroner cerrahisinin güvenle uygulanabileceğini göstermektedir.