Çalışma planı: Ocak 1996-Haziran 2005 yılları arasında yüksek kinetik enerjili silah ile meydana gelen göğüs yaralanması nedeniyle tedavi edilen 258 hasta (255 erkek, 3 kadın; ort. yaş 24; dağılım 16-53) hastaneye getiriliş süresi, yaralanma tipi, eşlik eden organ yaralanmaları, uygulanan tedavi yöntemi, mortalite ve morbidite açısından incelendi.
Bulgular: En yaygın rastlanan göğüs patolojileri hemopnömotoraks (%43), akciğer kontüzyonu (%43) ve hemotoraks (%27.1) idi. Eşlik eden göğüs dışı yaralanmalar içinde en fazla görülenler karın içi organ yaralanmaları (%13.2), kırıklar (%5.4) ve büyük damar yaralanmaları (%3.5) idi. Hastaların 247sine tüp torakostomi uygulandı, 71 olguya ise torakotomi (57 erken, 14 geç) yapıldı. On bir olgu herhangi bir drenaj işlemi uygulanmadan klinikte takip edildi. Cerrahi uygulamalar şunlardı: Pnömorafi (n=40), diyafram onarımı (n=14), hemostaz (n=9), kısmi kot rezeksiyonu (n=3), göğüs duvarı rekonstrüksiyonu (n=2), trakea onarımı (n=2), segmentektomi (n=1) ve wedge rezeksiyon (n=1). Otuz sekiz hastada (%14.7) komplikasyon gelişti. Ameliyat sonrası komplikasyonlar açısından atelektazi (n=15) ilk sırada yer almaktaydı. Bu olguların üçünde nazotrakeal aspirasyon yeterli olurken, 12 olguya fiberoptik bronkoskop ile bronş aspirasyonu yapıldı ve olguların hepsinde 7-14 gün içinde belirgin radyolojik düzelme sağlandı. On dokuz hasta (%7.4) büyük damar yaralanması ve/veya birden çok organda yaralanma nedeniyle kaybedildi. Hastaneye 0-60 dakikada getirilen olgularda mortalite oranı %5.4 iken, 60-120 dakikada getirilenlerde %1.9 bulundu. Hastanede kalış süresi ortalaması 11.8 gündü (dağılım 2-28 gün).
Sonuç: Yüksek kinetik enerjili silahlarla medana gelen yaralanmalarda göğüs bölgesi daha fazla etkilenmekle birlikte, eşlik eden göğüs dışı yaralanmalar da göz önünde tutulmalıdır.