Çalışma planı: Çalışmaya özefagusta yabancı cisim saptanan 175 hasta (99 erkek, 76 kadın; ort. yaş 32±2; dağılım 0-78) alındı. Olgular, yaş, cinsiyet, yabancı cismin türü, radyografik bulgular, başvuru anındaki yakınma ve bulgular, tedavi yaklaşımları, yabancı cisimlerin yeri, olguların hastaneye başvuru zamanı, hastanede kalış süresi ile gelişen morbidite ve mortalite açısından değerlendirildi.
Bulgular: Olguların 85'i (%45.7) ≤20 yaş, 90'ı (%51.4) >20 yaş grubunda idi. Yirmi yaş altındaki grupta yabancı cisim en sık (%56.5) 3-6 yaş arasında, 20 yaş üstü grupta ise en sık (%51.1) 41-50 yaş arasında görüldü. Olguların %27.4'ü asemptomatik iken, en sık rastlanan bulgu %58.4 ile hipersalivasyondu; bunu %33.7 ile odinofaji ve yutamama, %32 ile disfaji, %9.8 ile göğüs ağrısı izlemekteydi. Bir hastada özefagogastrik bileşkede tümör saptandı. En sık bulunan yabancı cisimler kemik (%24), madeni para (%17.7) ve iğne (%14.8) idi. Yabancı cisimlerin özefagus lümeni içerisinde en sık birinci darlık veya servikal özefagusta yerleştiği görüldü. Yabancı cisimler genel anestezi ile direk görüş altında McGill forseps veya rijit özefagoskopi ile çıkarıldı. Yabancı cisimlerin çıkarılmasında en sık tercih edilen yöntem (%64) rijit özefagoskopi idi. Yabancı cisim şüphesiyle rijit özefagoskopi yapılan 12 olguda (%6.9) yabancı cisme rastlanmadı. Cerrahi ile çıkarma üç hastada yapıldı. Üç olguda özefagoskopiye bağlı, bir olguda geç başvurmaya bağlı perforasyon görüldü. Mortalite sadece bir olguda (%0.6) meydana geldi.
Sonuç: Özefagus yabancı cisimleri endoskopik yöntemlerle güvenli bir biçimde çıkarılmaktadır. Rijit özefagoskopi yabancı cisimlerin çıkarılmasında emniyetli ve güvenilir bir tekniktir.