Çalışma planı: 2006-2008 yılları arasında hemotoraks tanısıyla tedavi edilen 192 hasta (153 erkek, 39 kadın; ort. yaş 49±14) geriye dönük olarak incelendi.
Bulgular: Hemotoraksın en sık nedeni travma (n=166, %86.5) idi. On yedi hastada (%8.9) hemotoraks primer ya da metastatik akciğer malignitelerine bağlı olarak gelişmişti. Dört olguda (%2.1) hemotoraks iyatrojenik nedenli idi. İki olguda (%1) tüberküloz, bir olguda büllöz akciğer perforasyonu, bir olguda da akciğer hidatik kisti komplikasyonu hemotoraksa neden olmuştu. En çok görülen travma (%50.6) trafik kazaları idi; bunu kesici-delici alet yaralanmaları (%14.5), düşme (%12.7) ve hayvan kazaları (%7.2) izlemekteydi. Travmatik hemotorakslı olguların %48.8inde eşlik eden yaralanma saptandı. En sık görülen ek yaralanma batın yaralanmaları (%18.7) idi. Akciğer malignitesi olan iki olguda, tüberkülozlu iki olguda ve iyatrojenik nedenli bir olguda olmak üzere beş olguda (%2.6) torasentez ile drenaj sağlandı. Yüz altmış üç olguya (%84.9) sadece tüp torakostomi uygulandı. Yirmi dört olguya (%12.5) torakotomi uygulandı; bunların altısında acil torakotomi gerekti. Torakotomi sırasında dokuz olguda parenkimal laserasyon, altı olguda interkostal vasküler yaralanma, üç olguda diyafram yaralanması saptandı. Konservatif yaklaşımlar 163 olguda (%84.9) yeterli sonuç verdi. Hastanede kalış süresi ortalama 9.4 gün idi. Mortalite yedi olguda (%3.7) görüldü.
Sonuç: Hemotoraks tanısı hızla konulması gereken acil bir durumdur. Nedenin bilinmesi tanıda oldukça yardımcıdır. Tedavi yaklaşımı yaşamsal göstergelere göre hızla ve öncelikle tüp torakostomi uygulaması olmalıdır. Acil torakotomi ve video yardımlı torakoskopik cerrahi konservatif tedavinin yeterli olmadığı durumlarda uygulanmalıdır.