ISSN : 1301-5680
e-ISSN : 2149-8156
Turkish Journal of Thoracic and Cardiovascular Surgery     
Trakeobronşiyal yaralanmalarda tanı ve tedavi yaklaşımları: 23 olgunun analizi
Ekber Şahin1, Aydın Nadir1, Şule Karadayı2, Burçin Çelik1, Şinasi Manduz3, Yücel Akkaş1, Melih Kaptanoğlu1
1Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi, Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı, Sivas
2Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi, Acil Tıp Anabilim Dalı, Sivas
3Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi, Kalp ve Damar Cerrahisi Anabilim Dalı, Sivas
Amaç: Bu makalede tedavi ettiğimiz trakeobronşiyal rüptürlerin tanı ve tedavi sonuçları incelendi.

Çalışma planı: Çalışmamızda Haziran 1992 - Ekim 2008 tarihleri arasında kliniğimize başvuran, travma veya iyatrojenik nedenlere bağlı olarak gelişen trakeobronşiyal rüptür tedavisi uygulanan 23 hastanın (19 erkek, 4 kadın; ort. yaş 21.0±15.8 yıl; dağılım 1-64 yıl) kayıtları geriye dönük incelendi. Hastalar yaralanmanın türü, lezyonun yeri, tanı ve tedavi yöntemleri açısından değerlendirildi.

Bulgular: Hastaların 17’sinde (%73.9) bronşlarda, altısında (%26.1) trakeada rüptür vardı. Tanı için bronkoskopi %91 oranında yeterli oldu. Toraks bilgisayarlı tomografi dört hastaya (%17) uygulandı. Lezyonların 11’i (%47.8) sağ bronşiyal ağaçta, altısı sol bronşiyal ağaçta (%26.1) ve altısı da trakeada (%26.1) idi. Hastaların 17’sine (%73.9) cerrahi tedavi uygulanırken, altısında (%26.1) konservatif tedavi ile yetinildi. İki hastada (%8.7) morbidite, bir hastada (%4.3) mortalite izlendi.

Sonuç: Cerrahi tedavi sonuçları, geç dönemde tanı konulan trakeobronşiyal yaralanmalarda, hatta tam kopmalarda bile başarılıydı. Erken dönemde başvuran çoklu travmalı hastalar -yüksek cerrahi morbidite ve mortalite nedeniyledurumları stabilleştirildikten sonra ameliyat edilmelidir. Şüphenin devam ettiği durumlarda tekrarlayıcı bronkoskopiden kaçınılmamalıdır.

Keywords : Künt travma; konservatif tedavi; primer tamir; trakeobronşiyal yaralanma
Viewed : 11054
Downloaded : 2846