Çalışma planı: Ocak 2006 - Ocak 2008 tarihleri arasında Van Yüksek İhtisas Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahisi kliniğinde SDBY'si olan ve AVF a çılan 100 hastadan anevrizma gelişen 15'i (10 erkek, 5 kadın; ort. yaş 36.5±24 yıl; dağılım 29-64 yıl) retrospektif olarak incelendi. Bütün hastalar SDBY ve hemodiyaliz (HD) tedavisi görmekteydi. Hastalar, AVF yerleşim yerleri, işlevsellik ve çapı 4 cm üzerinde olan anevrizmalarda tedavi yöntemi olarak anevrizmorafi ile takip edildi.
Bulgular: Fistüllerinde anevrizma gelişen 15 hastanın AVF yerleşim yerleri; iki kişide (%14) sağ radiyal AVF, bir kişide (%6) sağ yüksek radiyal AVF, üç kişide (%20) sağ brakiyal AVF, bir kişide (%6) sol radiyal AVF, üç kişide (%20) sol yüksek radiyal AVF ve beş kişide (%34) sol brakiyal AVF şeklinde idi. Ortalama fistül debisi 768±450 ml/dk idi. Anevrizma gelişen tüm hastalara anevrizmorafi ameliyatı uygulandı. Tüm hastalar ilk 48 saat içinde taburcu edildi. Ameliyat sonrası infeksiyon, hematom, iskemi veya nörolojik hasar gözlenmedi. On beş AVF anevrizmorafi ile tedavi edildi ve 24 ay takip edildi.
Sonuç: Anevrizmalar önkola göre brakiyal düzeyde anlamlı bir şekilde daha fazla gelişti. Anevrizma gelişim riskini de göz önünde tutarak, AVF açmak için önkol tercih edilmelidir. Anevrizma gelişmiş olan AVF'ler de AVF'nin işlevselliğini bozmadan anevrizmorafi ile etkin bir şekilde tedavi edilebilir.