Çalışma planı: Antakya Devlet Hastanesi Kalp Damar Cerrahisi Kliniği'nde ve Mustafa Kemal Üniversitesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı'nda hemodiyaliz için açılan AVF'lerinde 4 cm ya da üzerinde anevrizması olan toplam 30 hasta (14 erkek, 16 kadın; ort. yaş 52 yıl; dağılım 35-70 yıl) geriye dönük olarak değerlendirildi. Arteriyovenöz fistül 21 hastada radiyosefalik, yedi hastada ise brakiyosefalik idi. Tüm hastalar ameliyattan önce Dopplerli ultrasonografi ile değerlendirildi. Hastaların 28'inde palpe edilebilir pulsatil kitle mevcuttu. Bu hastaların dördünde ilave olarak elde soğukluk ve uyuşma, ikisinde elde ödem ve ciltte laserasyon ve ikisinde NYHA (New York Kalp Birliği) derece 3-4 kalp yetmezliği mevcuttu. Ameliyat yöntemi hastaların arter ve ven yapıları değerlendirilerek belirlendi.
Bulgular: Tüm hastalar ameliyattan sonraki birinci günde taburcu edildi. Hematom, iskemi, yara infeksiyonu ya da nörolojik hasar gibi hiçbir komplikasyon gözlemlenmedi. Ameliyattan sonraki ortalama takip süresi 12 aydı.
Sonuç: Cerrahi onarım AVF anevrizmaları için altın standart olmaya devam etmektedir. Kliniğimizde uygun olan olgularda anevrizma kesesine plikasyon yöntemi uygulanmaktadır. Bu yöntemin fistülün devamlılığının sağlanmasında etkili olduğuna inanmaktayız.