Çalışma planı: On hasta Brusella endokarditi tanısıyla kliniğimize sevk edildi. Hastalar doksisiklin, rifampin ve seftriaksondan oluşan üçlü antibiyoterapi ile medikal olarak tedavi edildi. Ameliyat öncesi bir hastada dalak embolizasyonuna bağlı splenik infarktüs bulgusu tespit edildi. Başka bir hastada ise ekokadiyografik değerlendirmede Brusella endokarditinin mitral kapakta oluşturduğu hasarın gelişim evreleri gözlemlendi. Tüm hastalar ateşleri kontrol altına alınıp, diğer semptomları da baskılandıktan hemen sonra açık kalp ameliyatına alındı.
Bulgular: Altı hastaya sadece aort kapak replasmanı (AKR) uygulanırken, diğer üç hastaya da aortik ve mitral kapak replasmanı uygulandı. Buna ek olarak, bir olguya da mitral ring anüloplastisi ile AKR kombinasyonu gerçekleştirildi. Dört hastada aortik yaprakçıklarda perforasyon bulundu. Bir diğer hastada ise, sağ ve sol koroner yaprakçıklar arasındaki komissürde perforasyon saptandı. Hiçbir hastada mortalite ve morbidite gelişmedi. Tüm hastalar ortalama dört ay ikili antibiyoterapiyi sürdürmek koşuluyla taburcu edildi (dağılım, 2-6 ay). Geç dönemdeki izlemleri süresince hiçbir hastaya tekrar ameliyat ya da hospitalizasyon gerekmedi.
Sonuç: Çalışma bulgularımız, kapak harabiyetinin ağır seyrettiği olgularda cerrahi tedavinin, ameliyat öncesi antibiyoterapi kombinasyonu ile birlikte planlanması gerektiğini göstermektedir. Uzun dönem yaşam kalitesi ve başarılı kesin tedavi için, klinik izlem ile ameliyat sonrası antibiyoterapinin zamanlaması optimalize edilmelidir.