Çalışma planı: Ocak 2000 - Ocak 2010 tarihleri arasında kliniğimizde tedavi edilen TDR tanılı ve torakoabdominal travmalı 41 hasta (31 erkek, 10 kadın; ort. yaş 41.9 yıl; dağılım 7-71 yıl) retrospektif olarak analiz edildi. Hastalar yaş, cinsiyet, tanının erken veya geç konulmuş olması, tanı- amaçlı yapılmış olan incelemeler, rüptür tanısının ameliyat sırasında veya sonrasında konulması, rüptürün yerleşimi, rüptürün çapı, eşlik eden yaralanmalar, uygulanan ameliyat, morbidite ve mortalite ile travma yaralanma ciddiyet skoru yönünden istatistiksel olarak karşılaştırıldı.
Bulgular: Diyafram rüptürü, hastaların %43.9'unda künt travmaya, %56.10'unda penetre travmaya bağlı olarak meydana gelmiş idi. Hastaların %85.36'sında tanı erken dönemde, %14.64'ünde geç dönemde konuldu. Herniasyon tanısı 18 hastada (%43.9) radyolojik olarak konuldu, 23 hastada (%56.10) ise ameliyat sırasında diafram rüptürü tespit edildi. Hastaların 29'una (%70.73) torakotomi, yedisine (%17.02) laparotomi, beşine (%12.19) torakotomi+ laparotomi yapıldı. Genel mortalite oranı %14.63 (n=6) idi.
Sonuç: Travmatik diyafram rüptürleri herniye olan intraabdominal organ strangülasyonlarına bağlı olarak ölümcül seyredebilen yaralanmalardır. Tüm multitravmalı hastalarda TDR'den şüphelenilmeli ve bu olgular kesin tanı ve tedavi planı için ciddi bir şekilde değerlendirilmelidir.