Çalışma planı: Bir üniversite hastanesinde Ocak 2001 ve Aralık 2003 tarihleri arasında son üç yıllık dönem içindeki semptomatik ÜEDVT prevalansı geriye dönük olarak değerlendirildi. Hastalar hastane kayıtlarından tespit edildi ve üst ekstremitelerin manyetik rezonans anjiyografileri, venografileri ve renkli Doppler ultrasonografileri ise bilgisayarda kayıtlı listelerden elde edildi. Veriler, tıbbi kayıtlar ve hasta takip anketlerinden elde edildi.
Bulgular: Tüm yaş grupları için semptomatik ÜEDVT tanısı 100.942 hastanın 91'inde (%0.09) [veya 20 yaş ≥70.751 erişkin hastanın 89'unda; %0.13] kondu. Üst ekstremite derin ven trombozları olan 91 hastadan 73'ünde (%80) çoklu risk faktörleri var idi; 33 hastada (%36) malignansi, 34 hastada (%37) santral venöz kateter (SVK), periferik venöz yol (PVY) ve kardiyak pacemaker (n=1), 36 hastada (%40) kronik hastalıklar (kronik obstrüktif akciğer hastalığı, kalp hastalığı, hemodiyaliz tedavisi gören kronik böbrek yetmezliği, 12 hastada (%13) travma veya cerrahi, 53 hastanın 13'ünde (%24) trombofili ile ilişkili sekonder ÜEDVT var idi. Semptomatik PE 32 hastada (%35) tromboz tedavisinden önce gelişti. Başlangıçta diğer yöntemler ile tedavi edilen 13 hasta (5; trombolitik tedavi, 8 trombektomi) dışındaki tüm hastalar antikoagülan tedavi aldı.
Sonuç: Üst ekstremite derin ven trombozu nadir görülen bir patoloji değildir. Etyolojisi sıklıkla multifaktöriyel olup, trombofili, SVK, PVY, kronik hastalıklar ve kansere sekonderdir. ÜEDVT'den kaynaklanan PE sık görülen bir komplikasyon olduğundan, risk faktörlü hastalar erken tanılanmalı ve tedavi edilmelidir.