Çalışma planı: Hastanemiz etik kurulu onayı ve hasta onamları alınan elektif izole koroner arter baypas greft ( KABG) cerrahisi yapılacak 60 ardışık hasta (35 erkek, 53 kadın; ort. yaş 64 yıl; dağılım 38-78 yıl) çalışmaya alındı. Tüm hastalar aynı anestezi ve cerrahi ekip tarafından izlendi. Kardiopulmoner baypas süresince doku perfüzyonun yeterliliği venoarteriyel parsiyel karbondioksit farkı, laktat düzeyi, arteriyel ve venöz kan gazı ölçümü, idrar çıkış hızı ve hemodinamik parametrelerin analizi ile değerlendirildi. Ölçümler kardiopulmoner baypas öncesi (T1), KPB başlangıcında 36 ºC’de (T2), hipotermide 32 ºC’de (T3) ve yeniden ısınmanın sonunda 37 ºC’de (T4) olmak üzere dört periyotta yapıldı. Doku perfüzyon parametreleri arasındaki ilişki, Pearson korelasyon analizi ile değerlendirildi.
Bulgular: Kardiopulmoner baypasın T2 i le T 4 periyotları arasında doku perfüzyon parametrelerinden Dv-aPCO2 ile arteriyel laktat düzeyi (r=0.55, p=0.042) ve Dv-aPCO2 ile venöz laktat (r=0.54, p=0.046) arasında anlamlı ilişki vardı. T3-T4 periyotları arasında da Dv-aPCO2 ile arteriyel base excess (BE) (r=-064, p=0.013,), Dv-aPCO2 ile arteriyel HCO3 (r=-0.54, p=0.048) arasında anlamlı ilişki vardı.
Sonuç: Çalışma bulgularımız, hipotermi döneminde, karbondioksit çözünürlüğündeki değişikliğe bağlı olarak, KBP sırasında venoarteriyel karbondioksit farkındaki (Dv-aPCO2) artışın yetersiz kan akımı ile ters orantılı olmadığını ve hipotermi periyodu dışındaki dönemlerde, Dv-aPCO2 ile doku perfüzyon parametreleri arasında anlamlı bir ilişkinin olduğunu göstermiştir.