- Home
- Articles
-
10.5606/tgkdc.dergisi.2012.114
Faktör VII eksikliği olan bir hastada aort kapak replasmanı
Emrah Uğuz, H. Tankut Akay, Atilla Sezgin, Sait Aşlamacı
Departments of 1Cardiovascular Surgery, Medical Faculty of Başkent University, Ankara, Turkey
DOI : 10.5606/tgkdc.dergisi.2012.114
Daha önce hiçbir kanama deneyimi olmayan
69 yaşındaki erkek hasta nefes darlığı, taşikardi ve
ortopne yakınmasıyla hastanemize başvurdu. Yapılan
elektrokardiyografi, ekokardiyografi ve laboratuvar test
incelemeleri sonucunda atriyal fibrilasyon, ciddi aort
darlığı ve izole yüksek INR seviyesi (2.18) saptandı.
İzole INR yüksekliği nedeniyle yapılan koagülasyon
testleri sonucunda, faktör VII (FVII) aktivitesinin %9’a
düştüğü saptandı ve izole FVII eksikliği tanısı konuldu.
FVII aktivitesi %10’un altında olan hastalarda cerrahi
işlemler esnasında yüksek kanama riski olduğu için,
ameliyattan iki saat önce 40 mcg/kg dozunda rekombinan
FVIIa (rFVIIa) intravenöz bolus infüzyon uygulandı.
Aort kapak replasmanı 23 mm’lik biyoprotez kapak ile
yapıldı. Anestezi indüksiyonunda ve aortik kros klemp
kaldırıldığında, FVII aktivite düzeyi sırasıyla %29 ve %22
idi. Hemostaz kolaylıkla sağlandığı için ek doz rFVIIa
verilmedi. Ameliyat sonrası hastada herhangi bir sorun
ve ciddi bir kanama olmadı. Hastaya atriyal fibrilasyonda
olduğu, yanı sıra protez implantasyonu ve INR değeri
2.5 civarında izlendiği için warfarin sodyum tedavisi
başlanmadı. İki yıllık takip sonunda, hasta iyi egzersiz
toleransı ile kanama ya da tromboemboli komplikasyonu
olmadan izlendi. Faktör VII eksikliği, oldukça nadir
rastlanan kalıtsal bir kanama bozukluğudur. Faktör VII
eksikliği olan ve valvüler kalp kapak cerrahisi planlanan
hastalarda, rFVIIa yakın FVII aktivitesi takibi yapılarak
güvenle kullanılabilir.
Keywords : Faktör VII eksikliği; rekombinan FVIIa; kapak replasmanı
Viewed : 10499
Downloaded : 2236