Çalışma planı: Ocak 1998 ile Aralık 2008 tarihleri arasında Göğüs Cerrahisi kliniğinde izlenen 1126 göğüs travmalı hasta (898 erkek, 228 kadın; ort. yaş 45.9 yıl; dağılım 9-97 yıl) retrospektif olarak değerlendirildi. Künt travmalı hastalar grup 1, penetran travmalı hastalar grup 2 olarak sınıflandırıldı. Hastalar cinsiyeti, yaşı, travma şekli, eşlik eden hastalıkları, alışkanlıkları, klinik bulguları, toraks dışı yaralanmaları, tedavi şekilleri, morbidite ve mortaliteleri açısından değerlendirildi. Travma skalalarına göre, ISS ve NISS skorları hesaplandı.
Bulgular: Hastaların %82.3’ü (n=927) k ünt, %17.7’si (n=199) penetran travma idi. Künt travmalı hastaların ISS ortalaması 15±8.8 (dağılım; 2-66), NISS ortalaması ise 19±10.6 (dağılım; 3-66) idi. Penetran travmalı hastaların ISS ortalaması 10±5.6 (dağılım; 2-35), NISS ortalaması ise 14±8.8 (dağılım; 2-59) olarak belirlendi. Mortalite oranı ISS ve NISS >25 olan hastalarda istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde yüksek idi (p<0.05). Künt travmalarda mortalitenin belirlenmesinde NISS, ISS’ye göre daha üstün olarak tespit edildi (AUC; NISS=0.899, ISS=0,888). Penetran travmaları değerlendirmede NISS ve ISS arasında fark istatistiksel olarak anlamlı bulunmadı (AUC; NISS=1.00, ISS=1.00). Kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH) olan ve ISS ve NISS 0-15 ve ≥16 olan hastalarda mortalite ve morbidite, istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek bulundu (p<0.05).
Sonuç: Risk faktörleri travmaların klinik seyrini belirlemede önemlidir. Risk faktörlerini değerlendirecek parametreler ISS ve NISS’de bulunmamaktadır. Göğüs travmalarının, travma skorları ve risk faktörleri ile birlikte değerlendirilmelerinin prognozu belirlemede daha gerçekçi olacağı ve bunu doğrulamak için başka çalışmalara ihtiyaç olduğu düşünülmektedir.