ISSN : 1301-5680
e-ISSN : 2149-8156
Turkish Journal of Thoracic and Cardiovascular Surgery     
Koroner damar yapısı ve ameliyat sonrası atriyal fibrilasyon: Risk faktör analizi
Adil Polat1, İrfan Şahin2, Cihan Yücel1, İmran Önür2, Hakan Dinçkal2, Vedat Erentuğ3
1Department of Cardiovascular Surgery, Bağcılar Training and Research Hospital, İstanbul, Turkey
2Department of Cardiology, Bağcılar Training and Research Hospital, İstanbul, Turkey
3Department of Cardiovascular Surgery, Erzincan University School of Medicine, Mengücek Training and Research Hospital, Erzincan, Turkey
DOI : 10.5606/tgkdc.dergisi.2013.7517
Amaç: Bu çalışmada koroner arter baypas greft (KABG) ameliyatlarının sonuçları, ameliyat sonrası atriyal fibrilasyon, koroner damar yapısı ve koroner arter hastalığının şekli ve genişliği ile ilişkisi açısından incelendi.

Çalışma planı: Ocak 2011 ve Mayıs 2011 tarihleri arasında kliniğimizde ameliyat edilen ardışık 94 KABG hastası (68 erkek, 26 kadın; ort. yaş 61.4±10.9 yıl; aralık 38-87 yıl) bu prospektif gözlem çalışmasına alındı. Ameliyat sonrası atriyal fibrilasyon gelişimini etkileyen faktörler için lojistik regresyon analizi yapıldı. Bağımsız değişkenler olarak ameliyat sırası parametreler (Gensini skoru, Rentrop skoru, revaskülarize edilen damar sayısı, dominant koroner arter sistemi, dominant koroner arter sisteminin revaskülarizasyonu, sol ana koroner arter hastalığı, başvuru zamanı klinik tablosu, sol ventrikül disfonksiyonu ve sol atriyum çapı) analiz edildi.

Bulgular: Ameliyat sırası 23 hastada (%24.5) atriyal fibrilasyon gelişti. Yirmi hasta amiodaron tedavisi ile normal sinüs ritmine döndürüldü. Üç hastada (%3.2) hastane mortalitesi oldu. Atriyal fibrilasyon gelişen ve gelişmeyen hastalarda mortalite oranları açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark yoktu. Sol ventrikül disfonksiyonu (p=0.034) ve sol ana koroner arter hastalığı (p=0.019) ameliyat sonrası atriyal fibrilasyon gelişimi ile anlamlı olarak ilişkiliydi. Renal komplikasyon oranı (p=0.030) ve sternal revizyon cerrahisi gerekliliği (p=0.003) açısından iki grup arasında anlamlı bir farklılık yoktu.

Sonuç:
Ameliyat sonrası atriyal fibrilasyon kalp cerrahisinde sık karşılaşılan bir komplikasyondur. Sol ventrikül disfonksiyonu, ameliyat sonrası atriyal fibrilasyon gelişimi açısından anlamlı bir risk faktörüdür. Koroner damar yapısı ve atriyal fibrilasyon gelişimi arasında anlamlı bir ilişki olmasa da, sol ana koroner arter hastalığı ameliyat sonrası atriyal fibrilasyon için ciddi bir risk faktörüdür.

Keywords : Atriyal fibrilasyon; komplikasyon; koroner arter baypas greftleme; risk faktör
Viewed : 9972
Downloaded : 2087