Çalışma planı: Nisan 2005 ve Aralık 2011 tarihleri arasında Ankara Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servise torakoabdominal travma nedeni ile başvuran ve diyafram yaralanması tanısı konulan 20 hastanın (18 erkek, 2 kadın; ort. yaş 44.4±13.8 yıl; dağılım 18-72 yıl) tıbbi dosyası retrospektif olarak incelendi. Hastaların demografik özellikleri, hastalığın altta yatan etyolojisi, tanısal değerlendirme, eşlik eden yaralanmalar, uygulanan tedavi ve travma skorlarının [Glascow Koma Skoru (GCS), Revize Travma Skoru (RTS), Yaralanma Şiddet Skoru (ISS), Travma Yaralanma Şiddet Skoru (TRISS)] yatış süresi üzerindeki etkisi değerlendirildi.
Bulgular: Hastaların dördünde penetran yaralanma, 16’sında künt travma vardı. Acil serviste yapılan ilk muayenede, GCS: 13.4±2.8, RTS:5.8±3.1 ISS:18.8±7.6 TRISS’a göre öngörülen ölüm oranı 6.4±10.4 idi. Revize Travma Skoru ve GKS ile yatış sürelerinde istatistiksel olarak anlamlı bir fark olmamakla birlikte, ISS ≥16 olan hastaların hastanede yatış süreleri, ISS skoru <16 olan hastalara kıyasla, anlamlı olarak daha uzundu. Hastaların hastanede ortalama kalış süreleri 20.4±23.1 gündü. Hastaların hiçbirinde mortalite izlenmedi.
Sonuç: Özellikle üst karın veya alt torakal bölgeyi içeren torakoabdominal travmalarda diyafram yaralanmasının da olabileceği akılda tutulmalı ve yapılan incelemeler dikkatli bir şekilde değerlendirilmelidir. Ayrıca diyafram rüptürü gibi tek başına hayati tehlike yaratabilecek belirli anatomik bozukluğu olan hastalarda mortalite ve hastanede kalış süresinin uzunluğunu tahmin etmede anatomik skorlama sistemlerinin (ISS), fizyolojik skorlama sistemlerinden (RTS, GKS) daha ön planda kullanılması gerektiği kanısındayız.