Çalışma planı: Çalışma prospektif, randomize ve çift kör olarak tasarlandı. Çalışmaya Şubat 2011 - Temmuz 2011 tarihleri arasında koroner arter baypas greft (KABG) cerrahisi yapılan ardışık 41 hasta (31 erkek, 10 kadın; ort. yaş 55.7±10.3 yıl; dağılım 27-77 yıl) dahil edildi. Tüm göğüs tüpleri ameliyat sonrası 48. saatte çekildi. Hastalar deksmedetomidin (0.5 mg/kg) (grup D) ve remifentanil (0.5 mg/kg) (grup R) olmak üzere rastgele iki gruba ayrıldı. Ağrı ve sedasyon seviyeleri numerik dereceleme skalası (NRS) ve Ramsay skorları ile değerlendirildi. Kan basınçları [sistolik (SAB), diyastolik (DAB) ve ortalama (OAB)], periferik oksijen satürasyonları (SpO2), solunum hızları (SH) ve kalp hızları (KH) ilaç perfüzyonu öncesinde, sonrasında ve tüp çekildikten sonra ikişer dakika ara ile kaydedildi.
Bulgular: İki gruptaki hastaların demografik özellikleri benzerdi. Grup D’de ağrı skorları tüp çekildikten sonra altı ve 10. dakikalarda kaydedilen ölçümlerinde daha düşüktü. Başlangıç ölçümleri ile karşılaştırıldığında, Ramsay skorları perfüzyon sonrası tüm ölçümlerde anlamlı olarak farklı bulundu (p<0.05). Sistolik arteriyel kan basıncı, OAB ve KH ölçümleri grup D’de daha düşük olup tekrarlayan ölçümlerde saptanan farklılık istatistiksel olarak daha anlamlı idi.
Sonuç: Göğüs tüpü çekilmesi sırasında ve sonrasında deksmedetomidin, remifentanile kıyasla, daha iyi sedasyon ve analjezinin yanı sıra, benzer hemodinamik kontrol sağlar. Bu etkiler, kardiyak cerrahi sonrası yoğun bakım hastalarında kardiyak veya solunum depresyonu olmadan güvenle sağlanabilir.