Çalışma planı: Şubat 2001 - Şubat 2011 tarihleri arasında acil servise başvuran ve rüptüre abdominal aort anevrizması nedeni ile acil ameliyata alınan 20 hasta (1 kadın, 19 erkek, ort. yaş 64.9±9.4 yıl; dağılım 50-77 yıl) retrospektif olarak incelendi. Hastaların birine (%5) kombine sol torakotomi + median laparotomi yapılırken, diğerlerine sadece median laporotomi yapıldı. Heparinizasyon sonrasında aorta kros klemp uygulandı. Kros klemp uygulanamayan hastalarda (n=3) endoklemp olarak Foley sonda ile oklüzyon sağlanmak suretiyle proksimal kanama kontrolü yapıldı. Hastaların altısına (%30) anevrizmektomi + aortobifemoral baypas, 10’una (%50) anevrizmektomi + aortobiiliyak baypas, ikisine (%10) anevrizmektomi + abdominal aorta greft interpozisyonu, birine (%5) eksploratif laparatomi ve birine (%5) toraks + batın eksplorasyonu yapıldı. Ameliyatta kullanılan greft materyalleri politetrafloretilen (PTFE) pantolon greft (%80) ve Dacron tüp greft (%10) idi.
Bulgular: Ameliyat sonrası erken dönemde bir hastada (%5) iskemik kolit, dört hastada (%20) uzamış entübasyon (>72 saat), bir hastada (%5) yara yeri enfeksiyonu, iki hastada (%10) aritmi ve bir hastada (%5) dissemine intravasküler koagülasyon gözlendi. Hastaların yoğun bakım ünitesinde ve hastanede kalış süreleri sırasıyla, 3.8±2.1 gün ve 8.5±3.4 gün olarak saptandı. Toplam dört hastada (%20) mortalite gözlendi.
Sonuç: Rüptüre abdominal aort anevrizması varlığının erken tanısının ve aorta kros klemp için uygun olmayan hastalarda Foley sonda ile endoklemp veya intraaortik balon oklüzyonu uygulamasının acil ameliyatın başarısını artırabileceğini düşünmekteyiz.