Çalışma planı: Haziran 2012 - Ekim 2014 tarihleri arasında kliniğimizde KABG ameliyatı yapılan 170 hasta (116 erkek, 54 kadın; ort. yaş 57.0±10.0 yıl; dağılım 30-79 yıl) risk skorlarına göre (düşük ≤1 puan veya yüksek ≥2 puan) iki risk grubuna ayrıldı. Dört fazdan oluşan bir fizyoterapi protokolü başlangıçtan taburculuğa kadar uygulandı. Ameliyat sonrası pulmoner komplikasyon insidansı, kör bir araştırmacı tarafından 1-4’lük bir ölçek ile derecelendirildi. Fonksiyonel kapasite altı dakikalık yürüme testi (6DYT) ile değerlendirildi. Anksiyete ve depresyon için Hastane Anksiyete ve Depresyon Skalası (HADS) ve yaşam kalitesi için Kısa Form-36 uygulandı.
Bulgular: Düşük risk grubuna kıyasla, yüksek risk grubunda ameliyat sonrası pulmoner komplikasyon insidansı, hastanede ve YBÜ’de kalış süresi ve entübasyon süresi istatistiksel olarak anlamlı değildi (p>0.05). Tüm hastaların 6DYT mesafesinde başlangıca kıyasla taburculuğa kadar anlamlı bir düşüş görüldü; ancak düşüş yüksek risk grubunda daha azdı. Tedavi sonrası gruplar arasında yaşam kalitesi ve depresyon skorları açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark yoktu (p>0.05). Tedavi sonrası gruplar arasında anksiyete skorları açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark gözlendi (p<0.05).
Sonuç: Randomize kontrollü bu çalışma, fizyoterapinin, yüksek risk grubundaki hastaların KABG sonrası daha hızlı iyileşmesine yardım edebileceğini gösterdi. Fizyoterapi, yüksek riskli hastalarda düşük risk grubu ile benzer sonuçları elde edebilmek için çok daha önemlidir.