Miyokardiyal revaskülarizasyonun başarısı, kullanılan greftlerin açıklık oranları ile yakından ilişkilidir. Bunlardan bir tanesi radial arter olup iyi orta dönem sonuçları ve üstün akım karakteristikleri nedeniyle alternatif arteriyel greft olarak önerilmektedir. Bu çalışmanın amacı radial arter greftinin erken dönem sonuçlarını irdelemektir.
Materyal ve Metod:
Haziran 1998 ile Eylül 1999 tarihleri arasında, 65 hastada radial arter çıkarılarak koroner arter bypass cerrahisinde koroner arterlerin en az bir tanesinde greft olarak kullanılmıştır. Radial arter çıkarılmasına aday hastaların ulnar arter kan akımının yeterliliği noninvaziv testlerle kontrol edilmiştir. Hastaların 63ü (%96.92) erkek, 2si (%3.08) kadın olup yaş ortalaması 49.12 ± 9.40 yıl (28-68 yıl) idi. Hastaların hepsinde en az iki damar hastalığı ve 12sinde de (%18.46) sol ana koroner lezyonu mevcuttu. 36 hastada (%55.39) tam arteriyel revaskülarizasyon uygulanmışken 29 hastada (%44.61) arteriyel greftlerle birlikte en az bir tane venöz greft kullanılmıştır. 22 hastada (%33.84) ise radial arter sequential şeklinde anastomoz edilerek kullanılmıştır. Hasta başına ortalama distal anastomoz sayısı 3.03 ± 0.74 (2-5) idi.
Bulgular:
Hastane mortalitesi 1 hasta ile %1.53tür. Ortalama 5.27 ± 4.50 aylık (1-18 ay) takip süresince diğer hastalar asemptomatik olarak izlenmektedir. Radial arter çıkarılmasına bağlı herhangi bir komplikasyon görülmemiştir. Radial arter kullanılan 14 hastada postoperatif ortalama 3.14 ± 1.09 ay (2-6 ay) arasında kontrol koroner anjiografisi yapılmış olup tüm hastalarda radial arter ile birlikte diğer greftler de açık bulunmuştur.
Sonuç:
Radial arterin erken dönem sonuçlarının safen ven greftlerden iyi ve internal mamaryan artere yakın olması nedeniyle, bu greftin tam veya çoklu arteriyel revaskülarizasyonda internal mamaryan arterden sonra tercih edilmesi gereken önemli bir arteriyel greft olduğunu düşünmekteyiz.