Çalışma planı: Ocak 2009 - Aralık 2013 tarihleri arasında, koroner arter baypas greftleme yapılan toplam 935 hastanın (747 erkek, 188 kadın; ort. yaş 64.3±8.4 yıl; dağılım 32-86 yıl) verileri retrospektif olarak incelendi. Hastalar grup 1’de (n=201) erken evre postoperatif deliryumlu hastalar ve grup 2’de (n=725) ameliyat sonrası planlanan takip vizitlerine gelen hastalar olacak şekilde iki gruba ayrıldı.
Bulgular: Deliryum, ileri yaş, erkek cinsiyeti, alkol kullanımı öyküsü, ameliyat öncesi atriyal fibrilasyon, kreatinin düzeylerinde artış ve kronik obstrüktif akciğer hastalığı gibi demografik özellikleri olan hastalarda anlamlı düzeyde daha sık görüldü (p<0.05). Ameliyat öncesi ve ameliyat sonrası ortalama trombosit hacmi ve C-reaktif protein düzeyleri, grup 1’de daha yüksekti (p=0.0001). Ortalama aortik kros klemp ve kardiyopulmoner baypas süresi, entübasyon süresi, Akut Fizyoloji ve Kronik Sağlık Değerlendirmesi II skoru, yoğun bakım ünitesi ve hastanede kalış süresi deliryumlu hastalarda anlamlı olarak daha yüksekti (p<0.05). Sternum revizyonu (p=0.0001) ve yeni başlangıçlı atriyal fibrilasyon (p=0.03) grup 1’de anlamlı düzeyde daha yüksekti. Erken dönem nörolojik olaylar grup 1’de 13 hastada (%6.2) ve grup 2’de 10 hastada (%1.4) görüldü (p=0.0001). Grup 1’de 10 hastada (%4.8) ve grup 2’de üç hastada (%0.4) mortalite gözlendi (p=0.0001); bu fark istatistiksel olarak anlamlı idi (p=0.0001).
Sonuç: Çalışma sonuçlarımız, deliryum riski taşıyan hastalar için yoğun bakım ünitesinde liyezon psikiyatrisi ile iş birliği içerisinde ameliyat ö ncesi, a meliyat s ırası v e a meliyat s onrası d eliryum gelişiminde ilişkili risk faktörleri analiz edilerek komplikasyonların en aza indirgenebileceğini göstermektedir.