Çalışma planı: Nisan 2008 - Mayıs 2014 tarihleri arasında, akut koroner sendrom nedeniyle atan kalpte izole koroner arter baypas greftleme yapılan 91 hasta çalışmaya alındı. Bu hastaların 48’i (13 kadın, 35 erkek; ort. yaş 65.3±8.3 yıl; dağılım, 52-79 yıl) cerrahi öncesinde klopidogrel kullanmış (klopidogrel grubu) ve 43’ü (10 kadın, 33 erkek; ort. yaş 63.1±7.7 yıl; dağılım, 49-76 yıl) klopidogrel kullanmamıştı (kontrol grubu). Her iki grubun kreatin fosfokinaz-miyokard bandı, troponin I, C-reaktif protein düzeyleri ve ameliyat sırası kan kaybı, transfüzyon gereksinimi, ameliyat sonrası göğüs tüpü drenajı, hastanede ve yoğun bakım ünitesinde kalış süresi, ameliyat sonrası ejeksiyon fraksiyonu ve ameliyat sonrası atriyal fibrilasyon gelişme oranları incelendi.
Bulgular: Ameliyat sonrası troponin I ve C-reaktif protein düzeyleri klopidogrel grubunda anlamlı düzeyde düşüktü (p<0.01). Klopidogrel grubunda anlamlı düzeyde daha az sayıda hastada ameliyat sonrası atriyal fibrilasyon gelişti (%13’e karşın %30; p<0.05). Ancak, ameliyat sonrası göğüs tüpü drenajı, kontrol grubuna kıyasla, klopidogrel grubunda anlamlı düzeyde yüksekti (766.7±218.4 mL’ye kıyasla 883.2±256.9 mL; p<0.02).
Sonuç: Ameliyat öncesi klopidogrel kullanımı, acil atan kalpte koroner arter baypas greftleme sonrasında göğüs tüpü drenajını artırsa da, bu artış kabul edilebilir düzeydedir. Cerrahi sırasında ve sonrasında, klopidogrelin ameliyat sonrası troponin düzeylerinde düşüş ve ameliyat sonrası atriyal fibrilasyon gelişiminde azalma gibi, miyokard koruyucu etkileri elde edilebilir. Ameliyat öncesi klopidogrel kullanımı, erken dönemde koroner arter baypas greftleme yapılması önünde engel teşkil etmemektedir.