Çalışma planı: Ocak 2009 - Eylül 2016 tarihleri arasında sağ ventrikül çıkım yolu rekonstrüksiyonu sonrasında pulmoner yetmezlik nedeniyle 76 hastaya (34 erkek, 42 kadın; ort. yaş 11.4±5.8 yıl; dağılım 7-18 yıl) pulmoner kapak replasmanı yapıldı. Kronik pulmoner yetmezlikli 54 semptomatik hastada cerrahi endikasyon semptomların sağ ventrikül volüm yüklenmesi ile ilişkili egzersiz intoleransı veya aritmi veya pulmoner arter dallarında darlık ile birlikte veya tek başına fonksiyon bozukluğu gibi semptomlar idi. Asemptomatik 22 hastada cerrahi endikasyon, manyetik rezonans görüntülemeye göre belirlendi.
Bulgular: Ortalama takip süresi 60±19 (dağılım 17-108) ay idi. Erken ve geç dönem mortalite gözlenmedi. Ameliyat sonrası dönemde semptomatik hastalarda ortalama sağ ventrikül ejeksiyon fraksiyonu değerinde artış gözlendi; ancak bu istatistiksel olarak anlamlı değildi. Sağ ventrikül alan indeksi, sağ ventrikül hacim indeksi ve triküspid annulus ölçümlerinde ameliyat öncesi değerlere kıyasla azalma tespit edildi. Semptomatik hastalara kıyasla, sağ ventrikül ejeksiyon fraksiyonundaki artış ve sağ ventrikül alan indeksi, sağ ventrikül hacim indeksi ve triküspid annulus değerlerindeki düşüş asemptomatik hastalarda daha az belirgin olmakla birlikte, istatistiksel olarak anlamlı bir fark görülmedi.
Sonuç: Pulmoner kapak replasmanı düşük mortalite ve morbidite oranları ile yapılabilmektedir. Sağ ventrikül fonksiyonunu iyileştirmek için, ameliyat sağ ventrikül hacminde ve fonksiyonlarında geriye dönüşü olmayan değişiklikler başlamadan önce yapılmalıdır.