Çalışma planı: Hastanemizde Mayıs 1998 - Haziran 2016 tarihleri arasında aortopulmoner pencere tanısı ile izlenen toplam 30 hastanın tıbbi kayıtları retrospektif olarak incelendi. Hastaların klinik özellikleri, ekokardiyografik ve anjiyografik bulguları, cerrahi girişim sonuçları ve takip sırasında tıbbi sorunlar değerlendirildi.
Bulgular: En sık görülen bulgu ve belirtiler üfürüm, dispne, taşipne, gelişim geriliği ve konjestif kalp yetmezliği bulguları idi. Cerrahi sırasındaki ortalama yaş 8.2±14.4 ay (dağılım 7 gün - 60 ay) idi. On sekiz (%60) hastaya ek kardiyak anomali eşlik etmekteydi. On bir hastada basit doğuştan kalp hastalığı, yedi hastada kompleks doğuştan kalp hastalığı vardı. Dört hasta Eisenmenger sendromu (n=3) ve kompleks doğumsal kalp hastalığı (n=1) nedeniyle ameliyat edilemedi. Cerrahi sonrası erken veya geç dönemde ölüm gözlenmedi. Ortalama takip süresi 6.4±4.8 yıl (dağılım 5 ay-16 yıl) idi. Aortopulmoner pencere onarımının yanı sıra, dokuz hastada (%34.6) cerrahi girişimi etkileyen ek kardiyak anomali düzeltildi. Üç yıl sonra bir hasta rezidüel aortopulmoner pencere ve bir diğer hasta pulmoner darlık (valvüler, supravalvüler) nedeniyle yeniden ameliyat edildi. Bu hastalardan birine iki yıl sonra pulmoner balon valvüloplasti uygulandı. Takip sırasında tekrar ameliyat oranı %7.7 (n=2) idi.
Sonuç: Aortopulmoner pencere ekokardiyografik çalışma sırasında atlanabilen ve düşük cerrahi risk ile onarımı olanaklı olan nadir bir kardiyak anomalidir. Bu nedenle, pulmoner vasküler hastalık gelişmeden önce tanı konması ve tedavi edilmesi önemlidir.