74 olgunun, 60' ı (%81.1) NDM olup, yaş ortalaması 59±12 yıl ve 14' ü (%18.9) DM olup, yaş ortalaması 57±10 yıl idi. Her iki grupta da 2' şer olgu kadın idi. DM grubun 4' ünde (%28.5) insüline bağımlı diyabet mevcutken, 10' unda (%71.5) insüline bağımlı olmayan diyabet mevcuttu. NDM grubundaki olgulardan 49' una (%71.0) sentetik ve 20'sine (%29.0) safen ven grefti olmak üzere, toplam 69 greft uygulanırken, DM grubunda ise, 14' üne (%82.3) sentetik ve 3'üne (%17.7) safen ven olmak üzere uygulanan toplam greft sayısı 17 idi. Hastanede postoperatif kalış, süreleri NDM grubunda 14.5±7.3 gün iken, DM grubunda 16.2±7.9 gün idi. DM grubunda yatış süresi daha uzun olmakla beraber, iki grup arasında istatistiki olarak anlamlı değildi (p>0.05).
Ortalama bir yıllık takip sonunda NDM grubunda %55 (n=33) olguda primer açıklık sağlandı. 27 olguda (%45) erken ve geç obstrüksiyon sebebi ile reoperasyona alındı. Bunlardan 12 olguda sekonder açıklık sağlandı ancak, 15 olguda sekonder açıklık sağlanamadı. NDM grubunda toplam primer ve sekonder açıklık oranı %75 (n=45) idi. DM grubunda ise %64.2 (n=9) oranında primer açıklık sağlandı. Reoperasyona alınan 5 olgudan (%36), 2' sinde sekonder açıklık sağlandı, 3 olguda ise sağlanamadı. Greft açıklık oranları açısından 2 grup arasında anlamlı farklılık yoktu (p>0.05). NDM grubundaki olguların 4'ünde (%6.6), DM grubundaki olguların ise 2'sinde (%14.2) greft yada kesi yeri enfeksiyonu saptandı. NDM grubunda sekonder açıklık sağlanamayan 15 hastanın 10' unda, DM grubunda ise sekonder açıklık sağlanamayan olguların tümünde (n=3) amputasyon gerekti. Enfeksiyon ve amputasyon oranları DM grubunda daha yüksek olmakla birlikte, fark anlamlı değildi (p>0.05). Mortalite oranları sırası ile NDM ve DM grubunda %11.6 (n=7) ve %7.1 (n=1) idi. Bu hastalardaki mortalite kardiyak, gastrointestinal, renal ve nörolojik sebeplere bağlı idi.
Sonuçta, DM' un periferik arter hastalıklarında cerrahi morbidite, mortalite ve greft açıklık oranlarına belirgin olumsuz etkisinin olmadığı saptandı. Böylece seedingin varlığı, histolojik olarak da gösterilmiş oldu.