Mekanik prostetik kapaklarla mitral kapak replasmanı 30 yıldır uygulanmasına karşın günümüzde hala bu olgulardaki ideal antikoagulasyon seviyesi belirlenememiştir. Olguların antikoagulasyon seviyelerinin zaman içinde değişkenlik göstermesi, farklı yapı ve tiplerde kapak protezlerinin geliştirilmesi, antikoagulasyon seviyelerinin belirlenmesinde belirli bir standardın oluşturulamaması bu belirsizlikte etken olmuşlardır.
MATERYAL METOD:
Kliniğimizde 1993 yılından beri INR sonuçları ile yakın olarak izlenen (en az 2 ayda bir) ve kayıtları tam olarak tutulan, bu leaflet mitral kapak protezli (Carbomedics, St Jude Edwards-Duramedics) 61 olgu çalışma kapsamına alındı. Olgular 2 gruba bölündü. Grup 1 olguların toplam ortalama INR değerleri 2-3 arasında , Grup II olguların ise .........?....................36 olgu, (mean INR 2.64) Grup II de ise 25 olgu vardı. (mean INR 3.52) Grup I olguların ortalama yaşı 39.7±10.8 Grup IIde ise 37.3±11.1di. Grup I olguların %30.8i, grup II olguların %36.3sı atriyal fibrilasyondaydı. Olgular ortalama 19.5±11 ay (6-36) izlendiler.
SONUÇ:
Her iki grupta da izlem süresince kapak trombozu nedeniyle re replasman görülmedi. Tromboemboli-Grup I olguların hiç birinde tromboembolik olaya rastlanmadı. Grup II olgulardan 1 olguda ise şüpheli tromboembolik olay (transient iskemik atak) görüldü. Hiç bir olguda nörolojik defisit veya periferik iskemiye yol açacak bir tromboembolik olaya rastlanmadı. Kanama: Grup I olguların 4ünde (%11) hospitalizasyon gerektirmeyen minör kanama, (3 burun, 1 rektal) görüldü. 1 olguda ise vajinal kanama nedeniyle hospitalizasyon ve transfüzyon gerekti (%2.7).Grup II olguların 7sinde öyküde minör kanama vardı (3 burun 2 uzamış mensturasyon, 1 subkonjuktival, 1 rektal) Bu gruptaki olgulardan 2sinde (%8) kanama nedeniyle hospitalizasyon ve transfüzyon gerekti (vajinal, pektoral). İzlem süresince olguların hiçbirinde mortalite gözlenmedi.
Tartışma:
Bu çalışma ile mitral kapak replasmanı uygulanan olgularda 2-3 arası INR seviyeleri ile 3-4 INR seviyeleri arasından tromboemboli riski açısından fark olmadığı, ancak 3-4 arası INR seviyeleri arasında izlenen olgularda kanama riskinin daha yüksek olduğu gözlendi. Bu bulgular doğrultusunda MVR yapılan olguların INR seviyelerinin 2-3 arası tutulmasının yeterli antikoagulasyonu sağlarken en az komplikasyona yol açtığı ve bu seviyelerin genelde yeterli olacağı kanaatine varıldı.