GİRİŞ
Koroner bypass cerrahisi ile birlikte kapak replasmanı uygulaması kliniklerde artan sayıda yapılmaya başlamıştır. Böyle bir kompleks cerrahi girişimle ilgili risk faktörlerini bilmek gerek morbidite gerekse mortaliteyi değerlendirmede önemlidir. Cerrahi tekniklerde, anestezide ve operasyon esnasında myokardı koruma yöntemlerindeki gelişmelerle bu tür ameliyatlarda riskin azaldığı görülmektedir.MATERYAL METOD
Ağustos 1994 ile Mayıs 1996 tarihleri arasında Bursa Yüksek İhtisas Hastanesi Kalp ve Damar Cerrahi Kliniğinde 29 olguya koroner bypassla birlikte kapak replasmanı uygulandı. 9’u kadın 20’si erkek olan olgularımızın ortalama yaşı 60 olup, en küçüğü 45, en büyüğü 82 yaşında idi. Koroner lezyonlarla birlikte aort kapak lezyonu 16 (%55) olguda, mitral kapak lezyonu 9 (%31) olguda, kombine lezyon (aort+mitral) 4 (%12) olguda mevcuttu. Olgularımız NYHA sınıflamasına göre %71 (22)’e class III-IV. %21 (6)’i class II, %3 (1 olgu)’sı ise class I idi. Koroner lezyonlu 3 olguda geçirilmiş (inferior, anterior) myokart enfarktüsü saptandı. Koroner bypasslı olguların 17 (%55)’sine LAD’ye greft olarak LİMA kullanıldı. Hasta başına düşen greft sayısı 2.4 idi. Koroner bypassla birlikte aort kapak replasmanı 16 (%55), mitral kapak replasmanı 9 (%31), kombine kapak replasmanı 4 (%12), mitral repair 1 (%3) olguda uygulandı.SONUÇ
Hastane mortalitemiz 2 olgu ile %6 olup, bunlardan ilki yüksek düz inotrop ve İABP desteğine rağmen düşük debinin devamı sonucunda pompadan çıkamadı. Diğeri ise erken dönemde 1. haftada düşük kalp debisi nedeniyle kaybedildi. İABP 3 olguda (2’si kaybedilen olgular) uygulandı. Geç dönemde ise 1. ayda 1 (%3) olgu solunum yetmezliği ve konjestif yetersizlik sonrası kaybedildi. Takip süremiz 1 ile 22 ay arasında olup, ortalama 13 ay idi. Takipte yaşayan olguların %90’ı class I, kalanı ise class II grupta idi. Koroner bypass cerrahisiyle birlikte kapak replasmanı uygulamasında erken preoperatif risk faktörlerinin değerlendirilmesi, dikkatli cerrahi teknik ve iyi bir miyokard korunması ile yeterli hemodinamik desteğin sağlanmasının erken ve geç mortalite üzerine olumlu yönde etkiyeceği düşüncesindeyiz.