GİRİŞ
Bu çalışmada Dokuz Eylül Üniversitesi Göğüs, Kalp ve Damar Cerrahisi A.B.D.’nda koroner bypass ameliyatına alınan 60 hasta prospektif ve randomize iki gruba ayrılarak, “bed flat” ve klasik kardiyak pozisyonda yapılan göğüs fizyoterapisinin kardiyopulmoner etkileri araştırıldı.
MATERYAL METOD
30’u kardiyak pozisyonda, diğer 30’u ise bed flat pozisyonda olmak üzere, tüm olgulara ekstübe edildikleri gün dörder seans standart göğüs fizyoterapisi uygulandı. Kardiyopulmoner veriler 1. ve 4. seansta göğüs fizyoterapisi öncesi ve sonrası değerlendirilerek sonuçlar uygun istatistiksel yöntemlerle karşılaştırıldı.
Her iki grup arasında 1.seans egzersiz öncesi kardiyak indeks (Kİ), kalp hızı (KH), ortalama pulmoner arter basıncı (m.PA), sistolik kan basıncı (SKB) ve diyastolik kan basıncı (DKB) değerleri açısından fark yoktu. (p>0.05). 1. seans göğüs fizyoterapisi sonrası Kİ, mPA, KH, SKB ve DKB değerleri Bed flat pozisyonu hastalarında diğer gruba göre daha düşüktü, ancak yalnızca mPA’deki düşme anlamlı bulundu (p<0.05).
4. seans egzersiz öncesinde ise mPA nın bed flat grubunda oldukça düşük olduğu (p<0.001), diğer parametreler de ise her iki arasında anlamlı bir fark olmadığı belirlendi (p>0.05). 4.seans göğüs fizyoterapisi sonrası mPA, SKB ve DKB Bed flat grubunda daha düşük bulundu (p<0.01).
1. ve 4. seans göğüs fizyoterapisi öncesi ve sonrasında pH, Pa02, PaCO2 ve SaO2 değerleri açısından iki grup arasında anlamlı bir fark yoktu (p>0.05). Tedavi sonrası sol alt bazal solunum seslerindeki düzelme açısından iki pozisyon arasında anlamlı bir fark bulunmadı (p>0.05). Ancak istatistiksel olarak anlamlı bir fark olmamasına karşın Bed flat pozisyonu tedavi sonrası sol alt bazalde daha fazla düzelme meydana getirmiştir. (χ
²=1.76, p>0.05). Tedavi sonrası radyolojik düzelme yönünden ise iki pozisyon arasında anlamlı bir fark bulunamadı (χ²=2.44, p>0.05).
SONUÇ
Sonuç olarak bed flat pozisyonu koroner bypass ameliyatlarından sonra, standart göğüs fizyoterapisi uygulamaları için uygun bir seçenektir.