Aort koarktasyonu tüm konjenital kalp hastalıklarının %5-8ini oluştururken otopsi serilerinde 1/1200 oranında görüldüğü bildirilmiştir. Mortalite ve morbiditeyi artıran en önemli, etken kollateral gelişimi yanında ek anomalilerdir. Cerrahi yöntem arayışları halen var olan ve mortaliteyi azaltma amacındadır.
MATERYAL METOD
İÜ. Tıp Fakültesi Göğüs Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Dalında 1980 Mayıs 1996 yıllarında arasında 15 yaş altında 49 olgu aort koarktasyonu nedeniyle ameliyat edilmiştir. Yaş dağılımı 7 gün 15 yaş arasında değişmekte idi. Olguların 31ine (%63.3) rezeksiyon+ucuca anastomoz, 16sında (%32.6)patchplasti ve 2sinde(%4.1) subklavian patchplasti uygulanmıştır. Ek cerrahi girişim olarak 17 hastada PDA divizyonu 1 hastada kardiyopulmoner bypass altında Preduktal koarktasyon + arkus hipoplazisi nedeniyle arkus patchplasti uygulandı. Postoperatif 1 hastada serebral hemoraji, 1 hastada parapleji, 1 hastada pseudoanevrizma , 1 hastada hemoraji, 3 hastada restenoza rastlandı. Mortalite 1 serebral hemoraji sonrası beyin ölümü ile ve AS+AY olan bir diğer hasta ile %4dür. Postoperatif gradient açısından cerrahi yaklaşımlar açısından anlamlı bir fark bulunamamıştır.
SONUÇ
Koarktasyon cerrahisinde mortalite ve morbiditeyi artıran kollateral gelişimi yanında yandaş anomaliler olmasına karşın uygun cerrahi yöntem ve zaman seçimi bu hastalarda başarılı sonuçlar alınmasını sağlayabilir.