Kliniğimizde cerrahi olarak tedavi edilmiş olan HOKM stenoz oldularını retrospektif olarak inceledik. Myektomi yapılmış olgularda geç dönemde provakatif bir test olan dobutamin stres testi ile sol ventikül çıkım yolu gradienti araştırılmak üzere prospektif bir çalışma planlandı. Mayıs 1996 tarihinden itibaren daha önce myektomi yapılmış olgular mektupa davet edildiler. Haziran 1996 sonuna kadar 19 olgu bu davete cevap verdi.
MATERYAL METOD
1968-1996 yılları arasında 59 erkek (%85.5) 69 olgu HOKM nedeni ile opere edildiler. Preoperatif fonksiyonel kapasite (NYHA) ortalama 2.45±1.15 idi. Yaş ortalaması 22.2±24.2 olan (6-60) bu grupta, 18 olguda (%26.0) membran rezeksiyonu + myektomi ve 42 olguda (%60.1) myektomi yapıldı. Dört olguda mitral annuloplasti ve myektomi, 2 olguda mitral valv replasmanı ve myektomi gerekti. Bir olguda apikoaortik konduit konuldu. Altı olguda ek olarak açık aortik valvotomi, 2 olguda aort valv replasmanı (AVR) da yapıldı. Toplam 3 olgu (%4.3) erken dönemde kaybedildi. Taburcu edilen hastaların tamamında (n: 66) ortalama 44.5±41.6 ay (5-110 ay) takip elde edildi. Bu olguların fonksiyonel kapasiteleri (NYHA) ortalama 1.47±1.12 bulunuldu. Uzun dönem takiplerinde mortalite yoktur. Bütün olgulara ortalama 33.2±17.4 ay sonra ekokardiyografik inceleme yapılmıştır. Ciddi aort valvüler gradienti olan 1 olguya ve endokardit nedeni ile aort yetmezliği gelişen 1 olguya AVR ve bir olguya da açık aortik valvotomi yapılmıştır. Apikoaortik konduit konulan olguda sık tekrarlayan emboliler nedeni ile 6.ayda greft çıkarılmıştır. Ayrıca geç dönemde yaşları 21 ile 60 arasında değişen (ort.31.4±12.7) 12si erkek, 7si kadın olguya dobutamin stres ekokardiyografi uygulandı. Operasyonlarından ortalama 64.3±31.3 ay (13-110 ay) sonra bu işlem yapılan olguların hiç birinde ciddi çıkım yolu darlığı tespit edilmedi. Üç olguda, valvüler aort darlığı tespit edilmesi üzerine bu olgulara reoperosyan için, provokasyon sonrasında gradient oluşmamasına rağmen anjina gelişen hastaya koroner anjiografi için randevu verildi.
SONUÇ
Erken ve geç dönem sonuçları, gerek hastaların fonksiyonel durumu, gerekse hemodinamik sonuçlar açısından yüz güldürücü olan cerrahi tedavi, subaortik stenozların tedavisinde önemli bir seçenektir.