ISSN : 1301-5680
e-ISSN : 2149-8156
Turkish Journal of Thoracic and Cardiovascular Surgery     
KORONER ANATOMİ VE ARTERYEL SWİTCH
T.Sarıoğlu, B.Kınoğlu, M.S.Bilal, G.Çetin, Y.K.Yalçınbaş, A.Sarıoğlu, L.Saltık, K.Karaoğlu, Atıf Akçevin, R.Olga, A.Aytaç
İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ KARDİYOLOJİ ENSTİTÜSÜ KALP DAMAR CERRAHİSİ ANABİLİM DALI- HASEKİ
GİRİŞ

21 Haziran 1990 – 1 Ağustos 1996 tarihleri arasında, yaşları 2 gün ile 11 ay arasında değişen 78 hastaya Arteryel Switch operasyonu uygulandı.

MATERYAL METOD

Hastalardan 37’sine neeonatal dönemde (2-30 gün) ameliyat edilmişlerdir. 45 hastada simple TGA (%57.6), 24 hastada (%30.7) TGA + VSD, 8 hastada (%10) Taussig – Bing anomalisi mevcuttu. Double Switch (Senning + Arteryel Switch) ameliyatı uygulanan bir hastada ise Corrected TGA + VSD vardı. Koroner anatomi 62 hastada usual pattern (sinüs 1 → LAD+Cx, sinüs 2 → RCA), 10 hastada (%12.8) sinüs 1’den LAD, sinüs 2’den RCA+Cx; 4 hastada (%5.1) tek koroner orifis (2’sinde sinüs 1, 2’sinde sinüs 2’den çıkış), 3 hastada sinüs 2’den çıkan LAD+Cx ve RCA (intramural koroner) şeklinde idi. Ağustos 1992’den bu yana ameliyat edilen 50 hastada erken mortalite %10 (5 hasta) dur. Koroner anatomi bu hastaların hiç birinde exitus nedeni olarak görülmemiştir. İntramural koroner yapısı gösteren hastalardan birinde meydana gelen exitus’un, bu hastada aynı zamanda mevcut olan büyük arterlerin side by side yerleşimi nedeniyle neoaortanın sol koroner çıkışına yaptığı kompresyona bağlı olduğu anlaşılmıştır.

SONUÇ

Sonuç olarak, arteryel switch ameliyatlarında; koroner arteryel anatominin kontrendikasyon teşkil etmeyeceği, koroner translokasyon problemlerinin yüksek yerleştirme, komissural take-down ve resuspansiyon, tek bir buton halinde çıkarma ve perikardiyal tavan oluşturarak rotasyonsuz anastomoz teknikleri ile aşılabileceği görülmüştür.

Viewed : 1495
Downloaded : 0