GİRİŞ
Çeşitli kardiyak ve aortik patolojilerin tedavisi sırasında kullanılan derin hipotermi, total sirkülatuar arrest ve retrograd serebral perfüzyonun güvenilir sınırlarda yapılabilmesi için belirli bir rektal ısı derecesi olup olmadığını araştırmak ve bunu elektroensefalografi (EEG) monitorizasyonu ile karşılaştırmak amacı ile bu çalışma planlandı.MATERYAL METOD
1.11.1993 ve 1.3.1996 tarihleri arasında kliniğimizde opere edilen 39 asendan ve arkus aorta hastalığı olgusu çalışmaya alındı. Hastalardan 23 tanesi akut tip I, I tanesi akut tip II, 3 tanesi kronik tip I ve3 tanesi koronik tip II diseksiyondu 8 hasta asenden ve arkus, 1 hasta arkus aorta anevrizması idi. Hastaların ortalama yaşı 52.8(23-71)di 28 hasta erkek ve 11 hasta kadındı. Tüm hastalar derin hipotermik total sirkülatuar arrest ve retrograd serebral perfüzyon kullanarak opere edilmişlerdir. Ayrıca rutin olarak EEG monitorizasyonu yapılmıştır. Sirkülatuar arrest hastaların pupillerininin fiks dilate olduğu ve elektroseberal sesizliğin (ECS) bulunduğu an başlatılmıştır. Bu esnadaki rektal ısılar kaydedilmiştir.SONUÇ
Elde ettiğimiz sonuç sirkulatuar arresti başlatmada rektal ısıya bakarak karar vermenin güvenilir bir yöntem olmadığını göstermektedir. EEG monitorizasyonu ve pupillerin dilatsyonunun izlenmesi bu konuda daha güvenilir bir yöntemdir.