GİRİŞ

Aort duvarı tansiyonunun düşürülmesinde, aort çapının azaltılması en önemli faktörlerden biridir. Orta derecede (<6cm) aort dilatasyonlarında redüksiyon aortoplastisi, aort çapını azaltarak aortun duvar tansiyonunu düşürmektedir. Böylece aortun daha fazla dilate olma riski, dolayısıyla aortun rüptüre olma tehlikesi azaltılabilir.

MATERYAL METOD

Ağustos 1994-Ocak 1996 tarihleri arasında Bursa Yüksek İhtisas Hastanesi’nde 4 olgu hem asendan aortası anevrizmatik hem de ilave kardiak patoloji nedeniyle operasyona alındı. Olguların hepsine asendan aortanın anevrizmatik tamiri amacıyla redüksiyon aortaplastisi uyguladık. Olguların 3’ü erkek, 1’i kadın olup yaşları sırasıyla 60, 57, 48 ve 63 idi. Ek kardiak girişim olarak 3 olguya aort kapak replasmanı (23, 23 ve 25 No CE Perikardial Bioprotez), 1 olguda ise 3’lü koroner bypass uyguladık. Aortoplasti girişiminde, aortik kanülasyon transvers arkın proksimaline yapıldı. Distal asendan aortaya kros klemp kondu. Asendan aorta ön yüzü boyunca longitudinal curvlinear olarak non-koroner sinüse kadar insizyon yapıldı. Asendan aortanın çapını normale yaklaştırabilmek amacıyla uygun uzunluk ve genişlikte ön aort duvarı rezeke edildi. aortik kapak girişiminden sonra aortotomi 2 sıra (1.sıra aralıklı matress, 2. sıra devamlı) sütürle onarıldı.

SONUÇ

Operatif mortalitemiz yoktu. Redüksiyondan önce, ekokardiografik ve operatif eksplorasyonla aort çapları sırayla 5.3, 5.4, 5.1 ve 5.6 cm idi. Girişimden sonra 3.2, 3.1, 2.8 ve 3.6 cm idi. Operasyona bağlı herhangi bir komplikasyon gelişmedi. Olgularımızı sırayla 22, 18, 14 ve 5 ay takiplerimizde anevrizma rekürrensi ve mortalite saptamadık.
Asendan aort anevrizmaları ve anüler dilatasyonlarının cerrahi tedavisinde rutin girişim olarak redüksiyon aortoplastisini savunmamakla birlikte bu tür bir girişimin orta derecede aortik dilatasyonlu konkomitan kardiak girişim gereksinimi olan uygun olgularda kullanım değerinin olabileceği görüşündeyiz.