GİRİŞ
1.11.1993 ve 1.3.1996 yılları arasında kliniğimizde opere edilen 30 asendan ve arkus aorta diseksiyonu olgusu retrospektif olarak değerlendirildi. Olgulardan 23 tanesi akut tip I, tanesi akut tip II, 3 tanesi kronik tip I ve 3 tanesi kronik tip II aort diseksiyonudur. Hastaların ortalama yaşı 52.3tür (24-71). 23 hasta erkek ve 7 hasta bayandır. Akut diseke olan hastaların 13ünde belirgin semptom göğüs ağrısı iken, 7sinde akut arter tıkanıklığı, 2sinde ani hipertansiyondur. Bu grupta 2 hasta kardiyojenik şok tablosu ile operasyona alınmıştır. Hastaların 11inde tanı ekokardiyografi ile konmuştur (10 akut, 1 kronik), 9 hastada anjiokardiyografi ile tanı konmuş (5 akut, 4 kronik), 6 hastada (5 akut, 1 kronik) bilgisayarlı tomografi (BT) ve 4 hastada (akut) BT ve ekokardiyografi ile tanı konmuştur. 4 hastada yandaş oklüziv hastalık olarak koroner arter hastalığı tespit edilmiştir. Hastaların 1inde geçirilmiş koroner bypass operasyonu hikayesi, 1inde de akut aort diseksiyonu nedeniyle geçirilmiş operasyon hikayesi vardır.MATERYAL METOD
Hastaların tümü derin hipotermik total sirkülatuvar arrest ve retrograde serebral perfüzyon kullanılarak opere edilmişlerdir. EEG monitorizasyonu rutin olarak uygulanmıştır. EEG düz hat çizdiği esnada ortalama rektal ısı 16.1°C (14-19) olarak ölçülmüştür. 13 hastaya asendan aortaya greft interpozisyonu ve aort kapağı resüspansiyonu, 11 hastaya asendan aotaya greft interpozisyonu, 5 hastaya kompozit greft implantasyonu ve 1 hastaya elephant trunk prosedürü uygulanmıştır. Hastaların ortalama sirkülatuvar arrest süresi 35.2 (16-74) dakikadır.SONUÇ
Komplikasyon olarak 1 hastada quadripleji, 5 hastada uzamış respiratuvar bakım, 3 hastada kanama nedenli revizyon, 4 hastada atriyal fibrilasyon ve 1 hastada intestinal sepsis gelişmiştir. 1 hastada geç dönemde false anevrizma görülmüştür. 24 olgu şifa ile taburcu edilmiş, 6 olgu (1 peroperatuvar, 5 postoperatuvar) exitus olmuştur. Taburcu olan hastalardan 1 tanesi geç dönemde exitus olmuştur. Asendan ve arkus diseksiyonlarında cerrahi tedavi ve derin hipotermik total sirkülatuvar arrest ile birlikte retrograde serebral perfüzyonun kullanılması mortalite ve morbiditeyi önemli ölçüde azaltmaktadır.