GİRİŞ

Pürülan perikarditlerin temel tedavilerinden birisi de perikardial drenajdır. Ancak pürülan materyalin yoğun fibrin içeriği yerleştirilmiş drenin tıkanmasına yol açarak etkin bir drenajı engelleyebilmektedir. Ayrıca bu fibrin içerik kronik konstriktif perikardit gelişimine de sıklıkla katkıda bulunmaktadırlar. Stafilokok sepsisi sonucu gelişen bir pürülan perikardit olgusunda perikardiyal tüp yerleştirilmesiyle beraber intraperikardiyal streptokinaz uyguladık. Oldukça etkin bulduğumuz bu yöntemi tartışmaya açıyoruz.

MATERYAL METOD

13 yaşında erkek hasta staphylococcus aureus sepsisi nedeniyle çocuk kliniğinde yatmakta iken gelişen perikardiyal effüzyon sonucu operasyona alındı. Subksifoidal window uygulanan hastadan 400ml pürülan vasıflı perikardial mai aspire edilip, 28 numara dren yerleştirildi. Kültür incelemesinde S. aureus üreyen hastanın günlük 250-300ml’lik yoğun vasıflı pürülan drenajı oldu. Perikard dreni içerisinden Rifampisinli irrigasyon uygulandı. Sistemik antibiotik uygulamasına rağmen vücudun değişik bölgelerinde yumuşak doku ve eklem içinde apse gelişimleri saptandı. Perikardial drenajın devam etmesi ve ekokardiografide lokulasyonların saptanması üzerine drenajın 4. gününden itibaren 6. gün süreyle intraperikardial olarak 250.000 i.ü. streptokinaz verildi. Streptokinazı takiben viskozitesi azalmış drenaj elde edildi. Kontrol ekokardiografi incelemesinde perikart üzerinde fibrin tabakaları saptanamadığı gibi lokulasyonların da kaybolduğu gözlendi. Postoperatif 10 gün dren çekildi. 6.ay sonra çekilen kontrol ekokardiografide perikardiyal herhangi bir patoloji tesbit edilemedi.

SONUÇ

Pürülan perikarditlerde yoğun fibrin içerikli pürülan materyalin etkin drenajı, gerek kliniğin düzeltilmesi gerekse daha sonra oluşabilecek konstriksiyonların önlenmesi için önemlidir. İntraplevral olarak etkinliği kanıtlanmış olan streptokinaz, intraperikardiyal olarak da pürülan perikarditlerde etkin drenaj sağlamak amacıyla güvenli bir şekilde kullanılabilmekte ve yararlı olmaktadır. Literatürde çok az sayıda uygulanmış olan bu yöntemde etkin dozaj için ileri çalışmalara ihtiyaç vardır.