Çalışmada, henüz deneysel aşamada bir immünosupresiv olan 15-DSG iki ayrı grupta farklı dozlarda kullanıldı. 15-DSG verilen gruplarla Cs-A verilen ve hiç immünosupresiv verilmeyen kontrol grubu karşılaştırıldı. Bu immünosupresiv ilacın düşük dozda bile greft sürvisini kontrol grubuna göre anlamlı ölçüde uzattığı saptandı (p< 0.05) .5 mg/kg/gün dozda kullanıldığında ise Cs-A ile istatistiksel olarak eş tutulabilecek immunosupresyon sağlandı.
Çalışma verilerinin değerlendirilmesi sonucunda saptanan bir başka önemli nokta, Cs-A ya da 15-DSG ile immünosupresyon uygulandığında T4 ve T8 lenfositlerin allogreft rejeksiyonu tanısında önem taşıması ve T4/T8 oranının 1.9un üstünde bulunduğu durumlarda greft rejeksiyonu ile anlamlı derecede ilişki göstermesidir.
Sonuç olarak 15-DSGnin kısa ve uzun dönem yan etkileri aydınlatıldıktan sonra immünosupresiv protokollerde yer alabilecek bir ilaç olduğu, 15-DSG ile immünosupresyon sağlanan sıçanlarda allogreft rejeksiyonu tanısı için T4 ve T8 lenfositlerinin belirlenmesinin yararlı bir yönten olduğu kanısına varılmıştır.