B. Polat, B. Kınoğlu, A. Sarıoğlu*, Y. Yalçınbaş, T. Sarıoğlu, G. S. Saylan, A. Aytaç
Ağustos 1987 ve Temmuz 1994 tarihleri arasında, İstanbul Üniversitesi Kardioloji Enstitünde, 44 hastada, Modifiye Fontan prosedürü uygulanmıştır. Bunların arasındaki 9 hastada uygulanan Modifiye Fontan prosedürü,cerrahi teknik açısından değişik özellikler arzetmektedir. Bu vakalardan 4 tanesi sol atrioventriküler kapak atrezisi ile birlikte univentriküler atrioventriküler konneksiyon ve pulmoner stenoz, 2 vaka ise univentriküler kommeksiyon-Common atrioventriküler kapak pulmoner stenoz tanıları ile ameliyata alınmış ve atrial neoseptasyon yöntemi ile birlikte Modifiye Fontan prosedürü yapılmıştır. Bu vakaların birinde, ayrıca mevcut olan ve sol atriuma açılan sol superior vena cava transekte edilerek sol pulmoner artere anastomoze edilmiştir. Dekstrokardi ve atrial situs inversus mevcut olan 2 triküspid atrezili hastada ise, cerrah anatomoyi uygun olarak hastanın sol tarafında yer alarak, direkt atriopulmoner konneksiyonu gerçekleştirmiştir.1 hastada, dekstrokardi-ventriküoarteryel diskordans-interventriküler septal defekt-atrial septal defekt- pulmoner stenoz ve sağ taraftaki ventrikülün hipoplazisine ek olarak, sol atrioventriküler kapağa ait önemli derecede kapak yetmezliği saptanmış, Modifiye Fontan prosedürüne ek olarak sol atrioventriküler kapak replasmanı yapılmıştır (No:29 Duromedics). İki vaka düşük kalp debisi nedeniyle erken dönemde kaybedilmiştir. Diğer hastalar ise iyi durumda, fiziksel efor kapasiteleri normal olarak (class I-II) takip edilmektedir. Sonuç olarak kompleks patolojilerde doğru preoperatif ve operatif değerlendirme ve günümüzde ulaşılan cerrali teknik ve tecrübelerle kompleks Fontan prosedürü endikasyonlarının genişleyebileceği ileri sürülebilir.