Ultrafiltrasyon (Hemofiltrasyon), riskli konjenital açık kalp ameliytlarında, CPB sonrasında hemodilüsyonun ve artmış olan total vücut sıvısının azaltılması fibrinojen ve pıhtılaşma faktörlerinin konsantrasyonunda artış, transfüzyon ihtiyacında ve renal yetmezlik insidensinde azalma sağlaması nedenleriyle, önemli bir kullanım alanı bulmuştur. Ultrafiltrasyon sırasında, kompleman, lökotrienler, bradikinin, nitric oxid, MİF vb. gibi genel enflamasyon oluşturabilecek mediatörlerin eliminasyonu da söz konusudur. Çeşitli metabolikürünler içinde, pulmoner vasküler sistemde vazokonstirksiyona yol açacak olanların eliminasyonu, özellikle hipertansif krizleri önlemede etkili olabilmektedir. Kliniğimizde, Kasım 1993 Temmuz 1994 tarihleri arasında, 40 hastada konjenital açık kalp ameliyatları sırasında uygulanan ultrafiltrasyon ve sonuçları değerlendirilmiştir. Hastaların yaşları 3 gün ile 84 ay arasında (ort.8 ay), ağırlıkları ise 3.2 kg ile 22.5 kg (ortl5.2) arasında değişmekte idi. Ultrafiltre, arter line tarafına minipump (100-300 ml/dk) aracılığı ile bağlanmış, dönüş ise venöz reservuara konnekte edilmiştir. Bütün hastalarda ultrafiltrasyon ısınma fazında başlanmış (26 Celcius), Hct %35 düzeyine ulaşılınca sonlandırılmıştır. Ultrafiltre çıkışına prosedürün daha efektif olması için suction uygulanmıştır. Hastalarda çekilen sıvı miktarı, ortalama 260 mldır. Hemofiltrasyon uygulanan hastalarda, respiratuar desteğin ve ICU süresinin kısa, inotrop ve diüretik gereksiminin daha düşük olduğu gözlenmiştir. Hiçbir hastada renal yetmezlik nedeniyle perton dializin gerekmemiştir.Cerrahi prosedür sonrasında, bütün reservuar kanı filtre edilerek, gerektiğinde kullanılanbilmektedir. Böylece minimal miktarda donor kanının kullanıldığı ideal açık kalp ameliyatları için önemli bir adım atılabilecektir.
Sonuç olarak, sıvı düzenlemesi, koagülasyon, kan transfüzyon üzerine olumlu etkileri, renal yetmezlik insidensinde azalma ve yaygın enflamasyona yol açan mediatörlerin muhtemel eliminasyonu nedeniyle ultrafiltrasyonun, riskli konjenital açık kalp ameliyatlarında rutin olarak kullanılması önerilebilir.