Mitral Apparatusun komple eksizyonu ile yapılan klasik mitral kapak replasmanından sonra görülen postoperatif sol ventriül disfonksiyonu diğer kardiak operasyonlarla karşılaştırıldığında daha sık olarak gözlenmektedir. Mitral apparatusu korumanın sol ventrikül fonksiyonları üzerideki etkisini değerlendirmek amacıyla mitral stenozlu 20 olguya (Grup 1) korda ve papiller adaale rezeksiyonu yapılmadan, kontrol grubu olarak da ayrıca 20 olguya (Grup 2) klasik mitral kapak replasmanı yapılmıştır. Her iki grupta preoperatif ve postoperatifg 24. ve 48. saatlerde hemodinamik parametreler; kardiak indeks, stroke volüm indeks, sağ ve sol entrikül stroke work index, pulmoner ve sistemik vasküler rezistans yönoünden değerlendirildi. Ayrıca ekokardiografik olarak preoperatif ve postoperatif 6. ayda sol atrium çapı, sol ventrikül sistolik ve diastolik çapları, fraksiyonel shortening, ejeksiyon fraksiyonu, ortalama transmitral gradyent ve kapak alanları karşılaştırıldı.
Sonuçlar, repeated measures ANOVA, paired ve unpaired t-testi ve Mann-Whitney testi ile analiz edildi.
Hemodinamik değişkenlerde her iki grupta da kendi aralarında anlamlı düzelmeler görülürken, iki grup karşılaştırıldığında anlamlı bir fark gözlenmedi. Ekokardiografik parametrelerde ise sol atrium çapı, sol ventrikül sistolik ve diastolik çaplarında anlamlı düşmeler görüldü. Grup 1de sol ventrikül ejeksiyon fraksiynu %52den %55e yükselirken, Grup 2de %62den %52ye düştü.
Sonuç olarak, bu tekniğin öncelikli olarak mitral yetersizliği olgularında olmak üzere mitral stenozu olgularında da uygulanabileceği ve sol ventrikül sistolik fonksiyonlarına ameliyat sonrası devrede olumlu katkısı olacağı kanısındayız.