Çalışma planı: Kasım 2010 - Aralık 2016 tarihleri arasında iki merkezde 42 pediatrik hastaya (25 erkek, 17 kız; medyan yaş 17 gün; dağılım, 2-210 gün) toplam 100 ardışık arteriyel switch operasyonu yapıldı. Bunların arasında 42 hastada ilave ventriküler septal defekt mevcuttu ve Taussig-Bing anomalisi (n=15) veya büyük arterlerin transpozisyonu ve ventriküler septal defekt (n=27) tanısı kondu. Taussig-Bing anomalisi olan altı hastada (%40) ve büyük arterlerin transpozisyonu ve ventriküler septal defekt olan iki hastada (%7.4) arkus aorta anomalileri mevcuttu (p=0.016). Sırasıyla beş (%33.3) ve altı hastada (%22.2) koroner anomali izlendi. Büyük arterlerin transpozisyonu grubunda orta büyüklükte defekt olan sekiz hasta hariç, hastaların tümünde geniş çaplı defekt vardı (çoklu n=4).
Bulgular: Erken mortalite Taussig-Bing anomalisi grubunda %13.3 ve diğer grupta %7.4 idi. Üç hastaya ekstrakorporeal membran oksijenasyon desteği gerekti. Hastaların çoğuna (%92.9) gecikmiş sternum kapatılması uygulandı. Medyan yoğun bakım ünitesi ve hastane kalış süreleri gruplar arasında benzerdi. Ortanca takip süresi 16 (dağılım, 1-50) ay idi. Biri planlı (debanding ve çoklu defekt kapatılması) ve biri plansız (rezidüel defekt kapatılması) olmak üzere iki hasta yeniden ameliyat edildi. Üç hastada rekoarktasyon nedeniyle aortik balon anjiyoplasti ve bir hastada pulmoner balon anjiyoplasti gereksinimi oldu. Genel yeniden girişim oranı %18.4 idi.
Sonuç: Taussig-Bing anomalisi olan hastalarda arkus aorta ve koroner anomalilerin görülme sıklığı daha yüksek olsa da, erken ve orta dönem sonuçlar benzerdi. Bu sonuçlara göre, primer arteriyel switch operasyonu her iki patolojide de başarılı bir şekilde uygulanabilir.