Çalışma planı: Mayıs 2016 - Aralık 2017 tarihleri arasında üçüncü basamak bir hastanede akciğer kanseri tanısı ve evrelemesi için konveks prob endobronşiyal ultrason yapılan toplam 55 hastanın (47 erkek, 8 kadın; ort. yaş 59.6±7.7 yıl; dağılım, 29-76 yıl) tıbbi verileri retrospektif olarak incelendi. Vasküler invazyonun varlığı başlıca iki kritere göre belirlendi: damar lümeni içinde tümör dokusunun görüntülenmesi ve damar-tümör hiperekoik arayüzünün kaybolması. Mevcut tüm kontrastlı bilgisayarlı tomografi görüntüleri, körleştirilen bir radyolog tarafından geriye dönük olarak yeniden değerlendirildi. Konveks prob endobronşiyal ultrason ve bilgisayarlı tomografinin gözlemci içi uyumu incelendi. Her iki yöntemin duyarlılığı, özgüllüğü, pozitif ve negatif öngördürücü değerleri ve doğruluğu hesaplandı.
Bulgular: Elli beş hastanın toplam 65 damar-tümör arayüz alanı incelendi. Pulmoner arterler ve damarlar, aort, superior vena kava ve dalları ve pulmoner veno-atriyal kavşakları olan sol atriyum dahil neredeyse tüm mediastinal ve hiler vasküler yapılar, konveks prob endobronşiyal ultrason ile kolaylıkla değerlendirilebildi. İki yöntemin vasküler invazyonu belirlemedeki gözlemci içi uyumu k=0.268 idi (p=0.028). Cerrahi doğrulama yapılan dokuz hastada duyarlılık, özgüllük, pozitif ve negatif öngördürücü değerleri ve doğruluğu konveks prob endobronşiyal ultrason için sırasıyla %100, %33.3, %75.0, %100 ve %77.7 iken, bilgisayarlı tomografi için sırasıyla %66.6, %33.3, %66.6, %33.3 ve %55.5 idi.
Sonuç: Konveks prob endobronşiyal ultrason, vasküler invazyonu belirlemede tek başına veya kontrastlı bilgisayarlı tomografi ile birlikte kullanılabilir. Bu sayede, akciğer kanserinin klinik evrelemesinde bir T4 lezyon T3"ten daha iyi ayırt edilebilir.