Çalışma planı: Ağustos 2016 - Nisan 2018 tarihleri arasında femoropopliteal lezyonlar nedeniyle perkütan transluminal anjiyoplasti yapılan toplam 128 hasta (113 erkek, 15 kadın; ort. yaş: 63.4±9.9 yıl; dağılım, 32-87 yıl) retrospektif olarak incelendi. Luminor® paklitaksel kaplı ilaç salınımlı balon kateteri veya iVolution® kendiliğinden açılan nitinol stent ile kurtarıcı tedavi yapıldı. Genel açıklık oranları ve tekrar girişim olmaması oranları, Kaplan-Meier analizi kullanılarak analiz edildi. On iki ve 24. ayda primer açıklık ve hedef lezyona tekrar girişim olmaması oranları da değerlendirildi.
Bulgular: Medyan takip süresi 11 (dağılım, 1-35) ay olup, girişimlerin 133?ünde (%93) teknik başarı sağlandı. On iki ve 24. aylarda ortalama genel açıklık oranları sırasıyla %85.6±3.7 ve %66.8±6.7 ve ortalama hedef lezyona tekrar girişim olmaması oranları sırasıyla %91.6±2.9 ve %78.1±6.3 idi. Primer açıklık ve hedef lezyona tekrar girişim olmaması oranları, kurtarıcı stent tedavisi grubunda, ilaç salınımlı balon grubuna kıyasla, 12. ayda (sırasıyla, %97.3±2.7"e kıyasla %94.8±6.1, p=0.025 ve sırasıyla, %97.1±2.9"a kıyasla %84.2±5.5, p=0.005) ve 24. ayda (sırasıyla %76.9±7.9"a kıyasla %55.8±13.4, p=0.025 ve %85.2±7.0'ye kıyasla %70.2±13.6, p=0.005) anlamlı olarak daha yüksek idi.
Sonuç: İlaç salınımlı balon ve kurtarıcı stentleme dahil olmak üzere endovasküler girişimler, infrainguinal periferik arter hastalığında etkili tedavi seçenekleri olarak görünmekte ve femoropopliteal arterlerin uzun lezyonları ve/veya tam tıkanıklığı olan hastalarda da uygulanabilmektedir.