Çalışma planı: Ağustos 2014-Mart 2019 tarihleri arasında medikal (n=70) ve cerrahi (n=97) tedavi uygulanan toplam 167 bronşektazi hastası (107 erkek, 60 kadın; ort. yaş: 43.5±13.9 yıl; dağılım, 18-84 yıl) retrospektif olarak incelendi. Hastaların özellikleri, cerrahi endikasyonu, cerrahi türü ve bronşektazi lokalizasyonu dahil olmak üzere veriler elektronik hasta dosyalarından elde edildi. Hastalara telefon ile ulaşılarak, ameliyatın önemli bir semptomatik iyileşme sağlayıp sağlamadığı ve semptomların kaybolup kaybolmadığı değerlendirildi. Son bir yıl içinde bronşektaziye bağlı alevlenme/hastane yatış sayısı da sorgulandı. Her iki grupta da hastaların anksiyete ve depresyon durumu, Hastane Anksiyete ve Depresyon Ölçeği ile değerlendirildi.
Bulgular: Medikal grupta 11 (%15) hastanın ve cerrahi grupta 10 (%10) hastanın anksiyete skoru >7 idi. Medikal grupta 21 (%30) hastanın ve cerrahi grupta 10 (%10) hastanın depresyon skoru >7 idi. Hem anksiyete hem de depresyon skorları, medikal gruba kıyasla, cerrahi grupta anlamlı olarak daha düşük idi (p<0.001). Yıllık alevlenme ve yıllık hastaneye yatış oranları da, cerrahi grupta anlamlı olarak daha düşük idi (p<0.001).
Sonuç: Çalışma sonuçlarımız, cerrahiye kıyasla medikal olarak tedavi edilen bronşektazi hastalarının daha kaygılı ve depresif olma eğiliminde olduğunu göstermektedir. Bronşektazili hastalarda cerrahi tedavinin faydaları, semptomların iyileştirilmesi ve alevlenme/hastaneye yatış sıklığının azaltılması ile sınırlı değildir. Cerrahi tedavinin anksiyete ve depresyonu da azalttığı ve yaşam kalitesini artırdığı kanısındayız. Cerrahi karar alınırken, bronşektazili hastaların anksiyete/depresyon durumu da göz önünde bulundurulmalıdır.